30 Eylül 2010 Perşembe

Flu...

Grip, nezle halleri pek sevimsiz. Dün akşamüstü başlayan belirtiler, akşam ağırlaştı. Kopacakmış gibi ağrıyan ve sanki kocamanlaşan kafa, fırk fırk akan burun ve ağrıyan boğaz... Akabinde boru gibi bir ses. Eve zar zor geldim. Kebapçıdan tavuk suyu çorbası, büfeden taze sıkılmış portakal suyu alıp hepsini içtikten sonra kendimi yatağa attım. 

Sabah daha vahim uyandım. İşe gidemedim, doktora da... Corsal ve C vitamini alıp zıbarıyorum. Arada su içiyorum, boğazım kuruyor çünkü. Tam başım biraz düzelir gibi oldu, apartmanda tadilat başladı, iki matkap birden çalışıyor; beynim oyuldu saatlerdir. 

Kediler de benimle birlikte uyuyor. Kah tepemde, kah yerde. Kara termoforlarım benim, gor gor gor, yirim! Beni rahatsız etmemek için sanki, koşmuyorlar bile. Matkap sesinden epeyce tırstılar. Demin tepemdelerdi, şimdi yere kıvrılmışlar. Akşam sevdicek hemşirelik edecek; portakal-limon-greyfurt kürü uygulayacak. Mırr, gırrr...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder