7 Ekim 2010 Perşembe

Kadınlar neden yazdıkları hiçbir mektubu göndermezler?



Bu soruyu pek sormadım kendime aslında. Mektup yazmayı severim, hatırladığım kadarıyla yazdıklarımın çoğunu (hatta hepsini) gönderdim. Gitmeleri gereken yere ulaştılar sanırım. Gerçi yazıldığı anda yazandaki hisler, karşıdaki kişiye tam anlamıyla geçiyor mu, bilinmez. Mektup böyle bir şey; gönderilir, saklanır. Güzel bir şeydir, değerlidir benim için. Yıllar sonra açıp okunur, şaşırılır...

Başlıktaki soruyu düşünürsek, korkudan göndermiyor olabilirler. Bir an için döktükleri içlerini, birine tamamen açmak, bazıları için teslimiyet anlamına geliyor olabilir. "O kadar da belli etmeyeyim hislerimi, dur açık etmeyeyim hemen" diyorlardır belki o bir türlü açamadıkları içlerinden. Ne de olsa devir, gizem devri. Bu kadar afişe ediliyorken her şey, nasıl saklanılabiliyorsa? Ya da belki de kendilerine yazıyorlardır. Kendileriyle yüzleşmek için. Sonra da göndermeye kıyamıyorlardır.

Cevabı meçhul bu soru, bir kitap adı. Yazarı Darian Leader. Kadınlarla erkekleri; arasında aşk, ben değeri, hayata bakış, beklentiler, karşı cinse yaklaşım açısından değerlendirip karşılaştırmaya çalışmış. Kadınlara dair şu tür sorular sormuş, aynı zamanda psikanalist olan Darian Leader:


"Bir kadın herhangi bir soruya aldığı bir cevapla yetinirken, 'Beni seviyor musun?' sorusuna neden sürekli cevap ister? Ve neden 'Ne kadar seviyorsun?' sorusunun cevabını 'Ya! Demek o kadar!' düşüncesiyle karşılayıp 'O kadar'ı bir türlü yeterli bulmaz?"

"Karşısında kanlı-canlı, kendisi ile birlikte olmak isteyen efendi adamlar varken neden abuk subuk hayali belki de ölü adamların peşindedir?"
Hmm, zor sorular...


Kitapta şöyle de bir bölüm geçiyordu:

"Bir cümleyi bitirmemek çoğunlukla, kişinin belli bir dilsel temsilin eşdeğeri ya da özdesi olmadığını; kendisinin, söylediklerinden daha fazla bir şey olduğunu göstermek için kelimelerle tanımlamak konusundaki tereddütüne bir işaret olabilir. Kadınlar da erkekler de varoluşlarının kelimelere indirgenemez olduğunu bilir; fakat erkekler varoluşu tam da buna indirgemek için ellerinden geleni yapar."

Peki kitap başlıktaki sorunun cevabını veriyor mu? Pek sayılmaz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder