9 Nisan 2011 Cumartesi

Nihat Doğan vs Survivor

Kalktım, kahvaltıyı beklerken NTV izliyorum. Nihat Doğan'ın Survivor'a giderken ülkesine, yani sevgilisine iyi bakmamızı isteyip onu bize emanet etmesini izledim şimdi, sinirim bozuldu. Adam gözyaşları içinde "Yeni doğmuş bir bebek gibi bakın ona, kırmayın, incitmeyin, provakasyonlara gelmeyin, kavga etmeyin" filan dedi yahu! Hey allaam!

Kendisiyle ıssız bir adaya düşsem n'apardım bilemiyorum şahsen. Belki rakı tokuşturur bulurdum bir süre sonra kendimi. Bilemiyorum tabii. Akıl fikir diliyorum ama kendisine, üzmesin bizi. Madem kaşlarını aldırmış, cımbızını unutmasaydı bari. Adada fırça gibi olurlar sonra maazallah. (O değil de Yılmaz Morgül'ün dudaklar ne öyle yahu! Arı kovanını mı öpmüş ne!)


Dün de insanların enteresanlığı üzerine düşündüren bir şey geldi başıma, pek şaşırdım. Anahtarla dış kapıyı açmaya çalışıyordum, bir kadın da apartmandan çıkmaya çalışıyordu. Böyle gözlüklü, kızıl saçlı, donuk suratlı bir tip. Kapının orda burun buruna gelince gayriihtiyari, gülümseyerek "İyi akşamlar" dedim. Kadın suratıma mel mel bakıp "Sizi tanımıyorum!" demez mi? Eşşek tepse bu kadar dumur olurdum. "E isabet!" deyiverdim, suratıma biraz daha bön bön baktı, kıçını dönüp gitti. Ahaha! Şaka mısın sen be? Ben sanki seni tanımaya çok meraklıyım, ayı seni! Sevimsiz!

Neyse, nefis bir kahvaltı hazırlayayım bize. Malum, hafta sonu kahvaltıları kutsaldır.

Hepimize Nihat Doğan'dan ve ayılardan uzak güzel günler diliyorum ben.

3 yorum:

  1. bu adam bir yerde karşıma çıksa öldürebilirim.o derece.

    YanıtlaSil
  2. enteresan bir yaşam formu kendisi.

    YanıtlaSil
  3. ben bir şey hissetmiyorum kendisine pek. gülme isteği uyandırıyor bende. reyting malzemesi.

    YanıtlaSil