11 Ağustos 2011 Perşembe

Tebdil-i mekanın ferahlığı

Anane cephesinde haberler iyi, çok şükür... Annem ısrarla "Gelme sakın hastaneye, işlerinizi halledin" dedi, çok kararlıydı bu sefer; itiraz edemedim. Ananeyi yürütmüş bile doktor, acayip sevindim.

Hastaneye gitmeyince, iş çıkışı buluşup pazara gittik. Pazardan nevaleyi düzdük. Kabağı biraz abartmışız, iki kilo kabaktan zeytinyağlı kalye yaptım; ellerim kertenkele derisine döndü. Visitors hesabı, yeşil yeşil. Neyse, sebze iyidir. 

Onun dışında, eski evle yeni ev arasında mekik dokumaya devam. Zaman azalıyor. Yakında eski evi (şu üstünde deli oturan) tamamen terk edip yeni bir eve taşınacak, yeni bir hayata başlayacağım. Pek uzunmuş gibi gelmese de, 4-4.5 yılım geçmiş bu evde. Pek sevdiğim, kutu kutu pense, babane ve hala yadigarı ev... Her yere yakın, düz ayak, minik evceğizim. İlk kez tek başıma yaşadığım ev. Kafamı sokup "Oh be, istediğim gibi yatar kalkarım, ister dağıtır ister toplarım" dediğim ev. 

Yurtta, anane ve bir aile dostunun yanında kalma deneyiminden sonra, yalnız yaşama hayalinin gerçekleştiği ilk yer. Üst kat komşuları yüzünden mutfağını su basan, Berlin'e gideceğim akşam balkonu üst kattakinin molozlarıyla dolan, banyosunun tavan boyaları rutubetten kalkan, bir tek balkonu esen, üstünden deli komşusu eksik olmayan bu ev. Olsun, rahat ettim burda. Ayağım kırılınca hele, 3 ay hiç ayrılmadan kaldım evceğizimde.

Bazen sığındım buraya, "Oh be" dedim, "Evceğizime geldim, tüm  o sevimsizlikler dışarıda kaldı" deyip kapattım kapımı içeriden, bazen de anahtarı çevirip sıkıntılı bir yalnızlığa açtım aynı kapıyı, içime kapandım.Bazen arkadaşlarım geldi, yemekler yedik, şaraplar içip sohbetler ettik, sarhoş olup delice dans ettik. İstanbul'a yolu düşen dostları ağırladı bazen. Anlar, anılar biriktirdi, bir de bir sürü eşya... Şimdi boşaltmaya başlayınca, ordan burdan bir  sürü unutulmuş şey çıktı. Saklasam mı atsam mı? At gitsin, yenilerine yer açılsın. Yeni anlar, anılar biriksin...

Şimdi ise bu kibrit kutusu kadar minik şirin evden, daha ferah ve esintili, aydınlık ve geniş bir eve taşınıyoruz; iki kişi olarak. Bekarlıktan evliliğe doğru çeviriyorum bu kez anahtarı. Bakalım şimdi nasıl olacak? Yine heyecan, merak :) Tebdil-i mekanla tebdil-i hayat bir arada. 

Umuyor ve diliyorum ki,  her şey çok güzel olacak ;)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder