11 Ekim 2011 Salı

Kestirmeden gitmeyiniz

Erkenden eve gelebilmek ne güzelmiş. Bugün beyi dinleyip kaban giydim, zira dün deri ceketle totom donmuş idi. Sevimsiz bir hava... Gri bir gökyüzü ve ince ince yağan yağmur. 

Yağmurda bu kadar neşeli olduğumu söylemek isterdim ama, değilim valla.


40. evlilik yıldönümleri için hazırladığımız hediye o kadar duygulandırmış ki annemi, ağlayarak aradı beni ve teşekkür etti. Ben de duygulandım filan, ağladık karşılıklı. Beğenmelerine sevindim. Mutlu olmaları ve paketin vaktinde ellerinde olması için epeyce uğraştık :) Müteşekkirim eşime, fikir bende çıktı ama bu kadar kısa sürede böyle güzel bir iş çıkmasını ona borçluyum. Annemle babam da, nice mutlu yıllar geçirirler umarım birlikte...

Sabah sabah bir de sinir bozucu bir haber öğrendik ofiste. Metrobüse kestirmeden gitmek için kullandığımız patikada sapığın biri, bıçakla bir kadına saldırmış. Bütün gazetelerde ve televizyonda vardı. Siniri bozuldu herkesin. Çoğu kimse o yolu kullanıyor. Her gün. Polis ve televizyoncu kaynıyordu ortalık. Gündüz vakti saat 3'te oluyor olay, pes! Pisliklerin iyice gözü dönmüş! O yolu ne zamandır kullanmıyordum zaten, artık hayatta geçmem!

Neyse, enfes palamut ve koluma yapışan Obi. Akşamın özeti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder