10 Kasım 2011 Perşembe

Şirince'li Ovacık'lı İzmir


Şirince

Evli barklı ilk bayram tatili olunca, yollara düştük beyle... Önce onun ailesine uğradık, gönüllerini hoş ettik, sohbet muhabbet, güzel vakit geçirdik; akabinde İznik üzerinden İzmir'e doğru yola çıktık. Güzel manzaralı bir yolculuk yaparak; göl kenarından, köylerden, pamuk tarlalarından, asma bahçelerinden, meyve ağaçlarının arasından geçerek vardık İzmir'e.

İlk gün evde aileyle sohbet-muhabbet, ertesi gün maaile Şirince, ondan sonraki gün yine hep beraber dünyanın en tatlı ihtiyarlarından biri olan halayı ziyaret ve peşinden Ovacık'a çıkış, en son gün de beyle Kordon keyfi ve akşamına arkadaşlarla buluşma... Çok güzel geçti. Hem gezdik, hem herkesi gördük. İkimize de çok iyi geldi. Dün de trafiğe takılmadan evimize döndük, oğlanlar özlemiş. Şimdi sıra onların gönlünü yapmada...

Şirince iyice turistik bir yer olmuş, alışveriş çılgınlığı sarmış milleti. Bense daha çok manzara ve dallardan mandalina, limon, nar, iğde yolma derdindeydim :) Kasayla da alınsa, dalından koparmak gibisi yok. En tepelere kadar tırmandık, dolandık. Güzeldi.

Sonraki gün Ovacık'a yerleşen bir abimizi ziyaret ettik. Kalp rahatsızlığı nedeniyle çıktı ovaya. Keçileri, tavukları var. Keçilerle epeyce vakit geçirdim, fotoları yüklemedim henüz. Bu abinin fasulyesiyle domatesi bahçeden; sütüyle peyniri keçilerden, kestaneyle cevizi ağaçtan, yumurtası tavuktan... Oh be ya! Adama yaramış ova. Yeri dere dibinde. Bir tek dere şırıltısı. Onun dışında ne gürültü, ne kirli hava, ne de kalabalık... Sessiz ve huzurlu. Kendisini her gidişimizde ziyaret ederdik, bu sefer de bir çayını içmeden edemedik. Hem zaten bayram dediğin ne ki, sevdiklerinin yanında geçirince keyiflenen/tatlanan bir zaman dilimi...

Ha bir tek fenalığı yolun şuydu: Gidiş ve dönüşte gördüğümüz ezilmiş hayvancağızlar olmayaydı, iyiydi. Arabayı bu kadar hızlı sürenlere, bu hayvancıkları öldürüp son gaz kaçanlara ne diyeyim bilemedim... Uzaktan onları gördüğüm an, kafamı dağa-bayıra çevirmekten başka çare bulamadım. Çoktular... Böyle ekstra bir klakson olsa ya da benim yaptığım gibi camı açarak "Şşşt, kışşt, koş la koş" dense... Olma mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder