25 Şubat 2012 Cumartesi

Kocaya çiçek ve GQ almak

Bu akşam rolleri değişmiş bir halimiz var evde. Bey falafel yapmış, ben de ona okuldan gelirken çiçek aldım :) Ben falafele bayıldım, o da nergisle sümbülü sevdi. Evla. Zira nergis ve sümbülü pek severim, eve girmesi için de her türlü şeyi bahane ederim. Misal bu seferki bahanelerimden biri, Bilgi Üniversitesi'ndeki programı tamamlayıp sertifika almamdı; daha önemlisi ise kaç gündür hasta yatan, ıhlamurla tavuksuyu çorbasından bıkan beyi mutlu etmekti.

Cam önü çiçeği
Sehpa üstü çiçeği

Beye (aslında kendime de) diğer bir kıyak olarak da GQ dergisi aldım bugün. Mirgün Cabas ve ekibinin nasıl bir iş çıkardığını merak ediyordum doğrusu. Eh, erkek dergisi olunca haliyle  iç gıcıklayıcı, taş ablalar da mevcut içinde. Tanıtılan birçok lüks ürün de para saçanlar için ama, olur o kadar. Yazıların çoğunu okudum yolda,  genel olarak beğendim. Başlıklar esprili, yazılar akıcı, tasarım güzel. İçerik yoğun, derginin içini epeyce doldurmuşlar. Üstelik Vogue kadar da ansiklopedik tuğla boyutunda değil.

İç kapakta ise "Bazı erkekler bildiğini okur" demişler. Ne bazısı, ne bazısı :)


Deniz Özturhan'ın yazısıyla Serkan Seymen'in "Baba" serisinin öyküsünü pek keyifle okudum. Deniz'in yazısını okurken sesli gülmüş bile olabilirim. Tolga Tanış'ın New York Times haberi ve Mert Fırat'ın kaleme aldığı yazı da güzeldi.

GQ ekibinde Kaan Sezyum ve Kanat Atkaya da var. Genel olarak hoş bir dergi olmuş, herkesin ellerine sağlık. Umarım devamı gelir, yarı yolda kalmaz. Doğuş Yayın Grubu'nun hanesine bir artı.

Şimdi derginin keyfini çıkarma sırası beyde. Gülerek okuduğuna ve tespitlere katıldığına bakılırsa beğendi :) Resimlerine bakıyormuş, ahaha! "Erkeklerin Elle'i olmuş, ama esprili" dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder