27 Haziran 2012 Çarşamba

Çarşamba çarşafa dolanır

Ofis uğultulu. Herkes yüksek sesle konuşuyor. Daha doğrusu birbirinin sesini bastırmak için bağırıyor. Bağıranın haklı olduğunu düşünüyorlar galiba. Bense susuyorum. Ama belli de olmaz. İçimden yüzlerine karşı bağırıyor da olabilirim. Ki bu aralar genelde bunu  yapıyorum.

Bir de herkes işleri birbirine saplamaya çalışıyor. Kucaklarındaki kor gibi hop diye başkasının kucağına atmak istiyorlar. "Benden çıksın da..." Dedim ya, sıkıcı. Pazartesiyle başlıyor hafta ve ben hemen cuma olsun istiyorum.
Neden bu kadar hırslı olduklarını merak ediyorum sonra. Buradaki unvanları ya da yaptıkları işler mi onları "düzgün" biri yapıyor? Eğer öyle sanıyorlarsa komik.

Aklıma deniz geliyor sonra. "Keşke deniz kenarında olsaydım şu an" diyorum. Anneannem düşüyor o arada aklıma. "Arayayım" diyorum. Kafam karıştı sanırım.
Sıkılıyorum sonra işte olanları düşünmekten. "Boşver" diyorum. Açıyorum müziği. İyi geliyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder