21 Aralık 2013 Cumartesi

Ayasofyalı Gli

Başlık, "Truvalı Helen" gibi oldu ama idare edin. Haysev'in sayfasında gördüğüm şehla Gli ile tanıştığıma pek memnun oldum, siz de tanışın istedim. Metni aynen alıntılıyorum. Çok akıllı ve kişilikli bir tekir. Blogu bile var! Ayasofya'ya en son ne zaman gitmiştim hatırlamıyorum ama bir ara yolumu düşürüp Gli ile tanışmayı planlıyorum. Belki beni gezdirmeyi kabul eder. İnsana ömründe kaç kez şehla bir tekir turist rehberliği yapar ki?

"Şaşı kedi Gli, doğma büyüme Ayasofyalı. 2004’te, müzenin çıkış kapısındaki görevli kulübesinin altında doğdu. Annesi ve hatta anneannesi de burada doğmuş, yaşamış. Kendisi müzenin 6 kedisinden biri, en kıdemlisi. 


 Aynı zamanda akıllı da. Müze görevlisi arkeolog Defne Tekay, kış aylarında mihrabın önündeki spot ışıklarının yanında ısındığını anlatıyor. Yazın, daha serin olduğu için müze içindeki mermer küplerin üzerine taşınıyor. Gli’nin gözleri doğduğundan beri şaşı. Görevliler, bebekken tüyleri gri olduğu için adını Gri koymak istemiş, ama sonra şaşı olduğu için espri olsun diye Gri’yi Gli yapmışlar.


Turistlere çok yakın davranıyor ve objektiflere poz veriyor. Defne Tekay, Gli’nin kendini sevdirme ve sevimli davranma özelliğinin atalarından geldiğini iddia ediyor. Müze müdürü Ahmet Haluk Dursun 'Onlar Bizans Kraliyet Kedileri' diyor. 


 Gli’nin 2006 yılında bir mahalle kedisinden dişi yavrusu oldu. Karakız adı verilen yavru 29 Ekim’de bir otobüsün altında kaldı ve öldü. Tek yavrusunu da kaybeden Gli, aynı yıl kısırlaştırıldı.

 

Gli, Obama okşarken çekilen fotoğraflarından sonra hem turistlerin hem de medyanın ilgi odağı oldu. Gelen ziyaretçilerin kedi maması ve sosisle beslediği Gli çok yemekten artık yerinden kımıldayamaz hale geldi. Yoğun ilgiden dolayı agresifleşen ve kendini artık kimseye sevdirmeyen Gli için Ayasofya'da 'Şöhrete yenik düştü' yorumları yapılıyor.

Gli, şimdi kendi adına açılan http://hagiasophiacat.tumblr.com/ isimli özel bir blogla adını dünyaya duyurmaya hazırlanıyor."

6 yorum:

  1. Bu kediler var ya. Ne isterlerse o. Yani sevilmek isterse sevdirir. İstemezse Obama olsan sevmezsin. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen oyle, sevdirmek isterse kuyruguyla surunup sirnasir; istemezse 'miih' eder firlayip kacar. Ehlikeyfler. Ama yalaka degiller, bunu seviyorum :)

      Sil
  2. Ay ben ona bayıldım ama ya ne kadar da sevimli ve pofuduk:) Duymamıştım da aya sofyanın kedisi olduğunu..Halbuki kediler söz konusu olunca kulaklarım daima açıktır ama. Adını da hikayesini de çok sevdim. O kadar insan hayvancığa yanaşınca tabi şaşırmıştır ne yapsın. Yalaka olmadıkları gerçek kesinlikle katılıyorum özgür ruhlular, en sevdiğim tarafları da bu...Umarım hep mutlu olur. Belki bir gün ben de tanışırım kendisiyle:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu tüy yumağı tam serseri ama :) Eskiler şaşı yerine şehla dermiş ya, daha kibar; bu da öyle kibarcık :) Bence biraz şımarmış, ilgiden sıkılmış. Ayasofya'ya en son ne zaman gittim hatırlamıyorum gerçekten ama ben gittiğimde bu arkadaş yoktu, bi gidip tanışmak lazım. Bakalım iyi gezdiriyor mu?

      Sil
  3. ahhahahah ben bu yazıyı nası görmedim... şu alt sağdaki fotoğrafa uzun uzun gülüyorum gördükçe... :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gördüğüm en pofuduk turist rehberi :)) O fotoğrafta gözler bi tarafta, kulaklar bi tarafta :P

      Sil