2 Ocak 2014 Perşembe

Sernuretta

Tasarım, çizim, illüstrasyon vs yeteneği olanlar, pek gıpta ettiğim insanlar arasında yer alıyor. Bu insanların telefonla konuşurken öylesine çiziktirdikleri şeyleri çerçeveletip duvara asarım ben. Bu gıpta edilesi insanlardan biri de, internette blogu Sernuretta'ya rastladığım Sernur Işık. İllüstrasyonlarını çok beğendim. Çizdiği karakterler birbirinden çok farklı. Çocuklara hitap edenler kadar, büyüklerin beğeneceği karakterler de var.


Çizimleriyle renk kattığı işler arasında çocuk kitapları da var, hüzünlü kadın portreleri de, yastıklar da, yaka iğneleri ve exlibris'lerle kahve dükkanı duvarları da... Ünlü kişileri de çiziyor, kendi karakterlerini de yaratıyor. Çocuk kitaplarındaki çizimleri çok renkli ve eğlenceli. Ama sadece çocuklara göre değil yaptıkları, edebiyatçı portreleri de çok hoşuma gitti. Bazen kendini, bazen de rüyalarını çizmek şahane olmalı. İnsan hiç sıkılmaz!



 Şöyle anlatmış kendini:

"Küçük bir çocukken etrafta gördüklerimle hayal kurardım. Çok kar yağdığında kendimi kocaman içi kremşanti dolu bir kabın içinde hayal ederdim. Yürürken, uyurken, yolculuk yaparken hayal kurdum hep. En çok pembeyi sevdiğimden bütün ağaçların pembe olmasını isterdim. 

Okul yıllarında kendimi elimde kalemle durmaksının defterlere, kitaplara, sıraya, duvara, sınav kağıtlarına hatta arkadaşlarımın ellerine çizerken hatırlıyorum. Şimdi ise birçok yayınevi için çocuk kitapları illüstrasyonları, çocuk dergileri için çizimler, bazı ajanslar için illüstrasyonlar, maskotlar yapıyorum. 

 Hislerimi masalsı bir şekilde illüstratif hale getirerek anlatmak bana mutluluk veriyor. Kafamdaki bütün düşünceleri çizmeyi, onlardan bir hikaye yaratmayı seviyorum. Bazen gördüğüm birbirinden nefis rüyaları bile not edip onları çiziyorum."


Milena Jesenska çizimi


Lana Del Rey çizimi


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder