4 Mart 2014 Salı

Oscar ve E.

Bu seneki Oscar törenlerini izlemedim, Digiturk yayınlamış. Esefle kınadım, akabinde hor hor uyumaya devam ettim. Çok ayıp bu yaptıkları. Ama 3 ödülü doğru tahmin etmişim, çaktırmadan kendimi tebrik ettim. 

"Blue Jasmine"de harikalar yaratan Cate Blanchett tek favorimdi. "Dallas Buyers Club" ile gözlerimi yaşartan Jared Leto ve Matthew McConaughey de öyle... Bu sene Meryl, Leonardo ve Bradley sizin yüzünüzden evine kös kös döndü. Cate'i çok beğeniyorum, en az Charlize kadar. Kuğu zarafetinin ayrıca hastasıyız. Bu arada altta solda, filmden bir kareyle gördüğünüz Jared 42 yaşındaymış, inanamadım. Matthew'nun verdiği kilolar zaten akıllara ziyan.

 














Ve bir türlü Oscar törenlerinde doğru düzgün yürüyemeyip her seferinde düşen sarsak Jennifer Lawrence... Ne zaman baksak yerlerde. Sevimli ve kendiyle barışık bir insan olduğundan kafasına takmamıştır pek. Ben olsam elbisenin altına filan girmek, buharlaşmak isterdim. Ama kırmızı elbisesi güzelmiş. Elbisesi yerine düşülüyle Oscar tarihine geçmiş olması ise talihsizlik.


Kızım kalk, rezil ettin bizi yine

"American Hustle" ilgimi çekmedi pek, izlememiştim. Bir şey kaybetmemişim sanırım. Başka Sinema filmleri daha hayat kurtarıcı bu aralar. Nefes aldırıyor.

Rekor kıran selfie de gördü bu seneki Oscar törenleri. Sunucu Ellen'ın şu fotoğrafı eklediği tweet'i 2 milyon 700 bin kez retweet'lenmiş. Liseliler, mezuniyet öncesi son bir poz çekmiş sanki. Arkada yüzü kapalı olan Angelina. Jared soldan soldan, yarım sızmış kareye.

Herkes peynir desiiin, Julia kafamı ısıracak kadar değil!
Eh, bir Oscar töreni daha rüküşleriyle, düşüşleriyle ve ödülsüz kös kös eve dönenleriyle bitti.

Bugün, pek sevdiğim dostum E. başka bir bölümde çalışmak üzere bizim ofisten ayrılıyor. O yüzden içim buruk. Ofisi katlanılır hale getiren tatlı, can insanlar vardır ya... Onlardan biriydi benim için bunca zamandır. Aslında daha fazlası tabii. Hayatımda olduğu için kendimi şanslı ve mutlu saydığım insanlardan. Ofiste bunca hinlik, yalan-dolan varken suratta koskoca gülümseme yaratan biri.

Düşünsenize, gecenin 10 buçuğunda müdirenizin kazığı yüzünden ofistesiniz ve kalan işini evde bitirmek yerine, sizi yalnız bırakmamak için ofiste kalıp sizinle birlikte çalışan biri var. Çalışmayı eğlenceli hale getirmek için güzel müzikler filan açıp hem de. O akşamı cinnet anından eğlenceli bir kız buluşmasına çevirdi yemin ederim. Bir de sahipsiz bir kedi mi var ya da yaralı, hemen yetişir ya da haberdar eder. Şimdi yuvalandırılması, bahçede yuva inşa edilmesi ya da yaralı diye veterinere yetiştirilmesi gereken kedilere ekürisiz koşturacağım. Olmadı ki ama...


Masama bıraktığı o eğlenceli notlarını, koruya kaçıp temiz hava alabildiğimiz öyle paydoslarını, dert dinleyişini, süper saptamalarını, şahane muhabbetlerimizi, kedisi Peynir'le olan komik hallerini, neşesini, bir bakışla halden anlayışını, güler yüzünü, enerjisini, dostluğunu... paylaştığımız birçok şeyi çook özleyeceğim. Bir de babamı kaybettiğimde, "Gel de, geleyim" deyişini unutamam. Ama daha çook görüşeceğimiz için bu bir veda değil. Bunu bilmek, içimi biraz olsun rahatlatıyor. 

Ah açeydim kollarımı gitme diyeydiiimmmmm! Yolun açık olsun kuzumi. Gittiğin yeri yine şenlendireceksin biliyorum. Seni umutsuzca seven Yoda, daha sık gelmeni istiyormuş  haberin ola. Şimdi bahçedeki kediler ve ben hakkaten bir eksiğiz ya.

14 yorum:

  1. En iyi viral reklam o fotoğraf oldu sanırım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şahane cep tel reklamı, doğru. Kadının takipçisi çok, reytingi yüksek.

      Sil
  2. Selfie kiliginda Samsung reklami.
    E adam 13 milyon USD vermis, Ellen alnina da yazabilirdi S Galaxy diye..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ellen programında millete dolaresler yağdırıyor, 13 milyon USD'ye telefon kılığına girip oynardı yahu. Ben de Galaxy mi alayım, ne yapayım...

      Sil
  3. Bloga geleneksel yazımı yazmak uğruna internette sürekli kopan bir linkten güç bela izledim ama ödül töreninde pes ettim :)
    Ve onca filmi izleyip Dallas Buyers Club'u izlememiş olmam da benim eşekliğim olsa gerek, neyse dün izledim ve çok fena oldum. Bir de Beautiful'da böyle üzülmüştüm. Ve ödülü sonuna kadar hak etmişler ikisi de helal olsun. American Hustle şişirmesi de ödül alamadı ya pek sevindim, ne abuk filmdi.
    Arkadaşının yolu açık olsun yeni işinde, sana da bi kucak sevgi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nedense bu sene pek ilgimi çekmedi, öyle zahmete girmeye değer bulmadım galiba. Eminim Oscar komitesi de pek eksiklenmiştir :) Bi Oscar keyfimiz oluyordu, onu da almış Digiturk elden, ayıp. Elbiseler filan da fenaymış, Meryl ile Leonardo desen gide gele halıyı eskittiler, yazıktır.

      Aman estağfurullah... Dallas Buyers Club beni pek fena yaptı, o çocuğun yaptığı fedakarlıktan sonra ağlayacaktım az daha. Neyse, anlatmayayım şimdi. Ben de 12 Yıllık Esaret'i görmedim, o da çok acayip bir konu. Gerçek hikayeden uyarlanmış olması, daha da korkunç.

      Sağol ablacım, gidişine bu kadar üzüldüğüm kimse olmadı galiba daha önce. Ağaçları gören yeni yerimde, pencere önünden sana da kucak dolusu sevgi :)

      Sil
  4. Arkadaşın için hayırlısı olsun... İŞyerinde kafa dengi birileirnin olması çok çok güzel..anlıyrum seni..
    Oscarı kazanan filmi merak ediyorum ben de... izliycem bir ara inşallah...o kadar film briiktiki izlemek istediim :( bdııkla uğraş işe gel evi temizle yemek yap bayılıyorum :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım olur, zeki ve cevval biri zaten. Becerir eminim. Aynı anda onun için sevinip kendim için üzülmek, acayip. 12 Yıllık Esaret, görülmeye değer bir film bence. Bir vakit yarat mutlaka :)
      Sende bıdık da var, kolay değil. Ben işten pestil şeklinde dönüyorum genelde, hop kanepeye!

      Sil
  5. Ne güzel gülümseyerek okuyordum güneş vardı birden hava bozdu mu ne :) Benim de çok sevdiğim dostum jet hızıyla evlilik kararı alıp o karardan daha hızlı bir şekilde başka bir şehirde yaşamaya başladı! Ben böyle birden cıscıbıl ortada kalmış gibi oldum ama topladım cesaretimi gömdüm uyuşukluğumu kalktım bi uçak bileti aldım Mardine! Çocukluğumun geçtiği şehir görmeyeli on beş yıl olmuş. Gidiyorum yanına iki günlüğüne de olsa! Olsun bütün dostlukların böyle eşikleri oluyo vardır bir hikmeti. Bir vakit bir yere şöyle yazmıştım. "Rabbim! Sana inanmasaydım, alışmaktan başka tanrı, tahammülden başka resul tanımazdım."

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bozmaz bozmaz, Altunizade'de pırıl pırıl bir gökyüzü var şu an :) Oy, senin arkadaşının durumu daha da üzücü, başka bir şehir! Ben en azından dün metrobüs çıkışı rastladım benimkine, bir sarılmamız var ki sanki 40 yıldır görüşmemişiz!

      Mardin'e gitmek... Hep babamla gitmeyi hayal ediyordum, olmadı. Çok merak ediyorum orayı, uyuşukluğumu yenip ben de bir gitsem. Senin bir de çocukluğun orada geçmiş, ne güzel! Sanırım haklısın, böyle eşikler var. Atlamalı üstünden. Yanında olması gibi olmuyor elbet ama, yapacak bir şey yok.

      Sil
  6. Jared Leto'nun ödül alması beni çok sevindirdi, zaten başarılı müzisyen, oyunculukta da kanıtladı. Bir de oynadığı rol cidden zor bir roldü.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Müzisyen yönünü bilmiyordum, hemen bir bakınayım :) Kesinlikle o zor rolün hakkını vermiş, ağlattı beni birkaç sahnede.

      Sil
    2. Beautiful lie, from yesterday, hurricane ve diğerleri dinleyesin :)))

      Sil
    3. Kendimi iyi hissettiğim ilk anda dinleyeceğim, teşekkürler. Bugün hakkaten çöktüm, gitti çocukcağız... Kurtuldu acıdan artık bedeni.

      Sil