22 Nisan 2014 Salı

Babam için mektup

Babamı kaybettikten sonra O'nu anacak bir sürü şey yapmak istedim. O'nun üzerinde çalıştığı ve yarım kalan kitabını tamamlamak, O'nun hakkında bir kitap yazmak, adına bir hatıra ormanı oluşturmak filan gibi şeyler... Sadece sonuncusunu yapabildik ailemle. Ama ilk ikisi için de kendimi hazır hissetmeyi bekliyorum. Belki beklemeyip bir yerinden başlamalı. Elimden gelen tek şey, yazı.

Aslında babamın gidişinin arkasından hissettiklerimi ya da hayatımdayken benim için ifade ettiği o bir türlü tarif edemediğim değeri, toplu mektuplardan oluşan bir kitapta anlatabilirmişim. Bunun için yapılmış, Kolektif Kadın Mektupları Serisi'nin ilki olan İmza Kızın projesini kaçırmışım ne yazık ki. Çok üzüldüm. Bilseydim eğer, babamın O'na yazdığım bir mektubu basılmış bir kitaptan okuyabilmesini çok isterdim. Eminim bu O'nu çok mutlu ederdi. Ama olmadı, yetişemedim... Olsun, kitaba sığmayan mektupları yayınladıkları "İmza Kızın" blogu var; oraya yazabilirim bir gün.

Şimdi ise toplama bir kitapta yazımın olması heyecanını 2. kez yaşıyorum. Bu seferki daha kıymetli. İlki üniversite ajansının (MİHA) çaylak muhabiri bizlerin haberlerinin yer aldığı kitap serisiydi. Şimdiki ise "İmza Kızın" ve "İmza Karın"dan sonra çıkan "İmza Ben"... Kolektif Kadın Mektupları Serisi'nin sonuncusu. İstediğiniz, içinizden gelen herhangi birine yazacağınız mektupların toplaması. 154 kadının kaleminden çıkan mektuplar...

Bu kitap için babamla ilgili bir mektup yazdım annemle abime. Sanırım Ekim sonuydu mektubu yazıp yolladığımda. O'nu kaybedeli daha 40 gün olmuştu...


Çok da emin değildim mektupta yazdıklarımdan. Olmuş muydu? Hissettiklerimi yansıtmayı becerebilmiş miydim? Ya bu yazdığım, annemi üzerse? Çok endişelendim. Ama acımın şiddetiyle, içimin yanmasıyla karaladım bir şeyler. Kitaba alınıp alınmayacağından da emin değildim. Belki daha iyisini ya da daha güzelini yazabilirdim ama, o an hissettiklerim onlardı ve onlar dökülüverdi. Edebi değerini bilemesem de, bildiğim şey içten olduğu. Ve Nisan'da çıktı çıkıyor derken kitapçılarda görünmeye başladı bile kitap. Aldım. Önce maili geldi, 154 kişilik yazar listesinde adımı görünce mutlu oldum, ama buruldum da. Sanki babam  okumuş gibi hissettim...

Mutlu olduğum bir diğer şey de, bu kitabın gelirinin Türkiye Görme Özürlüler Kitaplığı'na (TÜRGÖK) bağışlanacak ve TÜRGÖK üyesi görme engelli kişilere de sesli kitap olarak ulaşacak olması. 

Emekleri için Esra Aylin Akalın ve Banu Özkan Tozluyurt'a teşekkürler... Sayenizde babam için söylemek istediklerimin en azından bir kısmı; benim ve ailemin kütüphanesinde olacak. Ailem ve benim için manevi değeri çok büyük.
Annemin burayı okuduğunu bildiğim için bu yazıyı yazmayı erteledim, bekledim. Kitabı ona, yüz yüze görüştüğümüzde hediye etmek istedim. Kargoyla yollamak yerine, kitabı eline aldığında yanında olup ona kocaman sarılabilmek için.


Ve bugün İzmir Kitap Fuarı'nda kitabın imza günü vardı. Hazır doktorumdan izin çıkmış, İzmir'e gelebilmişim; bunu kaçırmak istemedim. Bu sabah anneme "Hadi kitap fuarına gidelim" dedim. Sever kitap okumayı. Olur dedi, hazırlandık çıktık. Hava da yaz gibi. Fuar alanı kalabalıktı, çaktırmadan Destek Yayınları standını bulup bir tane de annem için kitap aldım. İmza saati gelmişti, salona girdik. Kitabı çıkarıp "Bak, sana ne göstereceğim" dedim. Yakın gözlüğünü taktı, adının olduğu sayfayı gördü, altını okudu... Kitaptan haberi yoktu, yazı gönderdiğimi de basıldığını da söylememiştim sürpriz olsun diye. Çok duygulandı ve ağlamaya başladı...


Sakinleyince salona girdik, uzun bir masa... Yazarlar imzalamaya başlamış, kitabı annem adına imzalatayım diye kuyruğa girdim. Sonra Esra Hanım'la karşılaştık, adımı söyleyince "Aa, ama sizin de yazınız var kitapta, siz de yazarlardansınız; lütfen siz de imzalayın." dedi. Afalladım, azıcık da kekeledim galiba. Hiç beklemiyordum bunu. Hayatımda kitap imzalamamışım. Bir sandalye de bana buldular ve diğer yazarlarla birlikte bir sürü insana kitap imzaladım. Çok acayip hissettim kendimi, sürpriz oldu! Annem duygulanmakla kalmadı, kendine gelir gelmez "E bari azıcık makyaj yapsaydın" deyip güldürdü bir de beni orada :)

Bu kitaptaki mektup, benden babama bir veda... Eğer burada olsa O'na söyleyecek öyle çok şeyim var ki, bir sürü yeni ve de mühim havadis birikti. Anlatırım bir ara baba...

4 yorum:

  1. O havadislerin en mühimini babanın çoktan hissettiğine eminim :)
    Aynı kitapta biraraya gelmek ne güzel oldu, iyi ki yazmışız :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hissetmiştir belki de ablacım. Günlerdir annemle İzmir'de babamdan söz ediyoruz.
      Evet, ben de çok mutlu oldum. Daha öncekilere yetişemedim ama, buna yetiştim. Hakkaten, iyi ki yazmışız :)

      Sil
  2. Ne kadar güzel bir proje ve ne mutlu sana, içinde yer alabildiğin için.. Babacığının da ruhu şad olsun!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol Cerenciğim... İnan hem benim hem annem için, manevi değeri çok büyük ve anısı olan bir kitap oldu. Babam için bir şey yapabilmek bana birazcık olsun iyi geldi. Tüm kaybettiklerimizin ruhu şad olsun, senin anneanneciğinin de...

      Sil