21 Mayıs 2014 Çarşamba

Bir Çocuk İki Kedi

Günlerdir kalbimizi sıkıştıran acılar şimdi mahkeme duvarlarında, adeletin yerini bulacağına inanabilsem belki içim biraz olsun rahatlayacak. Ama o insanların acısını unutmak mümkün değil, aileleri için zorluk bundan sonra başlıyor. Giden de geri gelmiyor... 

Akın Arslan'ın dediği gibi, "Felaketler nedeniyle ‘olağan işlerimizi’ yaparken, olağan içerikler hazırlarken utandığımız günlerden geçiyoruz yine. Hayat bir türlü normale dönemiyor"

Dün gece rüyamda babamı gördüm, böyle içim çok daraldığında, yüreğim sıkıştığında görüyorum bu aralar. Çok azını hatırlayabiliyorum ama. Antikacı, bitpazarı gibi bir yerdeymişiz; ibrikler, çaydanlıklar... Sanki hep onunla gitmek istediğim ama bir türlü gidemediğim Mardin, Urfa gibi bir yerde. 

Bakındığımız eski çaydanlıkların, ibriklerin içinde içecek soğuk ve güzel bir şeyler varmış, babam onlara bakıyor, tatmak istiyor. "Boşver onları baba" diyorum, "Su candır. Soğuk su var bunda bak, bunu iç" Bölünüp duran uykumun arasında onu görmek içimi ferahlattı. Hatta "Sabah arayıp babamı, anlatayım rüyamı" diyecek kadar şuur gitmiş galiba gecenin 3'ünde. Sabah 7'de alarm çalınca hepsi uçup gitti. Gerçek kaldı geriye.

Uzak bir yerlere gitmek istiyorum, böyle yeşillik, sakin. Uzak olması da gerekmez aslında. Çanakkale'ye, Kars'a beraber gittiğimiz arkadaşlarımızla hep dediğimiz gibi "Şuraya bi kulübe kondursak ya" dediğimiz güzel, yeşil, huzurlu bir yere. Etrafta sadece dere şırıltısı, keçi melemesi olan; domates biber yetişen bir bahçesi, arkada meyve ağaçları olan bir yere. 

Belki de bir gün beyin ailesinin fındıklığına küçük bir kulübe kondurabileceğiz, elleriyle yapmak istiyor o kulübeyi; bunu hayal etmek bile iyi hissettiriyor. Ne de olsa çocukluğunun geçtiği, anneannesinin onu şefkatle sardığı yer orası. Bahçesinde oynadığı, sobasının dibinde uyuduğu, bahçesinde anneannesinin şahane yemeklerini yediği yer. Aile bağları iyi geliyor insana, güvende hissettiriyor. Bunları düşünürken, dostum E'den şahane fotoğrafların olduğu bir link geldi. Gülümsedim sabah sabah.

Rus fotoğrafçı Andy Prokh'un fotoğraf projesi geçen yıl başlamış, modelleri ise kızı ve iki kedisi. Cimcime de iki kedi de hallerinden memnun gibi görünüyor. Hepsi büyüdükçe, seri çeşitleniyor. Prokh'un sitesine bakınca fark ettim, bayıldığım gözlüklü kedi fotoğrafı da kendisine aitmiş. Web sitesi de şurası

Via









7 yorum:

  1. Urfa,fındık bahçesi,rüyada görülen baba, hepsi hayatımın içinde...ve bu yorumu yaparken suçluluk hissi,normale dönmeye başlamamın derin sızısı...

    YanıtlaSil
  2. Hayatımızın içinde ne çok ortak nokta varmış... Urfa'ya hiç gidemedim, babamın kökeninde biraz oralar da var; keşke beraber gidebilseymişiz ama olmadı. Suçluluk hissine gelince, hepimizde var. Ben de yazarken kötü hissettim ama Akın Arslan'In dediği gibi hakkaten:

    "Felaketler nedeniyle ‘olağan işlerimizi’ yaparken, olağan içerikler hazırlarken utandığımız günlerden geçiyoruz yine. Hayat bir türlü normale dönemiyor. Son bir yılda, hayatım boyunca ‘mutlu olabilmek’ adına biriktirdiğim ne varsa geçerliliğini yitirdi. Güldüğüm her an, birilerinin acısının üzerinde zıplıyormuşum gibi. Edip Cansever kulaklarımda sürekli; 'Gülmek, bir halk gülüyorsa gülmektir' diyor. (Mendilimde Kan Sesleri)

    Ama en azından, yaptığımız işleri normale döndürmek zorundayız..."

    YanıtlaSil
  3. Bana bir daha hiç normale dönemeyecekmişiz gibi geliyor, umarım yanılıyorumdur :(
    Fakat fotoğraflara bayıldım, keşke sadece sanat olsa, başka hiçbir şey olmasa...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Başımızdakiler böyle olduğu sürece, memleketçe normale dönmemiz pek mümkün değil ne yazık ki :( Artık şaşırma yetimizi kaybetmek üzereyiz, her seferinde çıta yükseliyor.
      Böyle zamanda fotoğraftır, kitaptır biraz olsun iyi geliyor. Ama insan canına zerre kıymet vermeyenler, sanat kurumlarını da tırpanlıyor geldiklerinden beri.

      Sil
  4. ne kadar güzel fotoğraflar bunlar ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Birazcık da olsa insanın içini açmıyor mu Nesrin? Şahane üçlü olmuşlar.

      Sil
  5. Kesinlikle . zaten fotoğraflara bakarken yüzümü gülümseti :)

    YanıtlaSil