16 Haziran 2011 Perşembe

Ev alma komşu al

Ruh hastası komşu sadece bende yok tabii. Üst katta oturan manyak, klozetinin üstündeyken tepemize inmeden bu işe bir çözüm bulacağım elbet. Duvar çürüdü. Usta bulmuyorsa, kapısını açmıyorsa; vermek ben savcılığa dilekçe, gelmek bilirkişi, halletmek mevzuyu. Arama kurtarmaymış. Depremde bundan gelecek yardım Allah'tan gelsin!

Neyse, mevzumuz başka bir arkadaşımın manyak komşusu. Kendisi ünlü bir oyuncu ve egosantrik bir deli aslında. Yani yaptıklarını duyunca bu sonuca vardım. Apartmanda herkesin park yeri belliyken, efenim "Ben buraya park etmem, havalandırmaya kuşlar pisliyor, bununla ilgili olarak derhal genel kurul toplansın!" buyurmuş yöneticiye. Gürültüden ayrıca yakınmayı ihmal etmemiş. Şikayetlerini de apartman görevlisine verip arkadaşa iletmesini istemiş.

Arkadaşın eşi de bir cevap yazmış, ben göndermesi taraftarıyım:

"Sayın Yönetici,
Apartmanımıza yeni taşınan saygıdeğer komşumuzun şikayetlerini yazılı olarak almış bulunmaktayız. Bahsedilen konu şimdiye kadar tarafımızdan düşünülemediği için kendime kızıyorum. Bu kadar önemli meseleyi nasıl olmuş da düşünememişim. Her sabah arabamın yanına gelir, bu pisliklere nasıl mani olurum diye düşünüp dururdum. Allah razı olsun beyefendi gelir gelmez bizleri gaflet uykusundan uyandırdı. Bence bu konu sadece olağanüstü kurulda değil, tüm Kadıköy apartman temsilcileriyle bir araya gelerek çözülmeli. Sanırım herkes bu işin farkında ama bir çözüm geliştiremiyor.
Kuşlar… Vay alçaklar, demek suçlu onlarmış. Utanmadan her yere pisleyin. Bir yetkili yok mu bunlara dur diyecek! Ama gelişmemiş ülkelerde böyle. Avrupa’da böyle mi! Hele bir pislesin, kıçına mantar tıkarlar vallahi. Ama orada eğitim küçükten başlıyor. Daha kuş yumurtadan çıkar çıkmaz annesi ona çiş demesini öğretiyor.
Neyse, bunlar bizim kuşlarımızın görgüsüzlüğü. Adamcağız yeni taşınmış; yahu bizim arabaya bir senedir yapıyorsun sesimizi çıkarmıyoruz, devam et; yok efendim dedim ya görgüsüz işte, illa yeni arabaya yapacak. Yaptın da ne oldu bre gafil; boyun mu uzadı, sesin mi güzelleşti. Eğitim efendim bu işin başı. Neyse gürültüye de pek alışık olmayan bu komşumuzun derdine biraz da olsa çözüm bulabilmesi için aşağıda nacizane tekliflerim olacak.
 Apartmandaki arabalara dışkılarıyla zarar veren kuşlara karşı önlemler:
1.       Kuşlara belirli aralıklarla “Kışşşt!" denmesi. Ama bunu, her katın belirli aralıklarla 24 saat nöbetleşe yapması gerekiyor. Böylece şerefsiz kuşların huzuru kaçacağından onlar da başka apartmanlara gidip ihtiyaçlarını giderirler.
2.       Ünlü çocuk bezi firmalarından sponsorluk alarak gelen kuşların altlarını bağlayabiliriz. Apartman görevlimiz belli saatlerde onların altını değiştirebilir. Apartmana da sponsorluk anlaşması gereği “ Bu otoparkta kuşların altını ...... bezle bağlıyoruz” gibi bir ilan asabiliriz.
3.       Kadıköy Belediyesi’nden veteriner uzman talep ederek kuşlara belli saatlerde otoparkımızın onlara ayrılan bölümünde ihtiyaçlarını giderme kursu açabiliriz.
4.       Komşumuza bu işin doğal olduğunu psikolog eşliğinde anlatabiliriz; ikna olmazsa her sabah sırası gelen komşumuzun onun arabasını yıkamasını sağlayabiliriz.
5.       Her sabah onun arabasının üzerine biz pisleyebiliriz; böylece beterin de beteri varmış diye haline şükredebilir.
6.       Kuşlara kabız edici yiyecekler verebiliriz.
7.       Yakaladığımız her kuşun kıçına bir tıpa takabiliriz; bunun için bahçenin muhtelif yerlerine kapan kurmamız gerekiyor.
Cevabınızı en kısa sürede bekliyorum. Bu dert bizi bitirdi. En kısa zamanda genel kurulun yapılmasını rica ediyorum.
Saygılarımla, 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder