Kitaplarını ilk ne zaman okudum hatırlamıyorum ama ne zaman Kürk Mantolu Madonna'dan satırlar hatırlasam, içim titrer...
"İnsanlar birbirinin maddi yardımlarına ve paralarına değil, sevgilerine
ve alakalarına muhtaçtırlar. Bu olmadıktan sonra, aile sahibi olmanın
hakiki ismi, 'birtakım yabancılar beslemek'ti"
"Bu karanlık ve sıkıntılı manzara ne kadar güzeldi! İçime çektiğim bu
ıslak hava ne kadar tazeydi! Yaşamak, tabiatın en küçük kımıldanışlarını
sezerek, hayatın sarsılmaz bir mantık ile akıp gidişini seyrederek
yaşamak; herkesten daha çok daha kuvvetli yaşadığını, bir ana bir ömür
kadar çok hayat doldurduğunu bilerek yaşamak... ve bilhassa bütün
bunları anlatacak bir insanın mevcut olduğunu düşünerek, onu bekleyerek
yaşamak..."
"Şimdi ben gidiyorum fakat ne zaman çağırırsan gelirim... dedi. Evvela ne
demek istediğini anlamadım... O da bi an durdu ve ilave etti:
Nereye çağırırsan gelirim!"
Nereye çağırırsan gelirim!"
Böyle bir üzüntü tanımı olabilir mi?
"Evden çıktıktan sonra bir şey unuttuğunu fark ederek duraklayan, fakat
unuttuğunun ne olduğunu bir türlü bulamayarak hafızasını ve ceplerini
araştıran, nihayet, ümidini kesince, aklı geride, ileri gitmek istemeyen
adımlarla yoluna devam eden bir insan gibi üzüntülüydüm.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder