26 Nisan 2013 Cuma

Damdan dama

Yorgun hissediyorum. Şehir dışındaki dağ-bayırda geçirdiğim birkaç gün bile, şehirde ne saçma bir koşuşturma yaşadığımı hatırlattı. Dönüşte yaşadığım hayal kırıklığı o yüzden büyük oldu sanırım.

Oralarda bir yere, minik bahçeli küçücük bir kulübe yapmayı hayal etmek bile iyi geldi. Tavuklar, keçiler, inekler, hiç susmayan kuşlar, ağaçlar, temiz hava, ucuza yiyecek içecek... Böyle bir hayat. Çalan kornalar, yol kesen hödük şoförler, saçma endişeler yok.

Ben biraz daha düşüneyim. Cuma akşamı, mesai bitimi aklım damdan dama gezmekte.

Foto: Agence Schostal, 1940'lar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder