Otto Santral'de oturuyorum. Dersin başlamasına daha 20-25 dakika var. Metallica dinleyip domates çorbası içiyorum. Bir şarkı insanı 15 yaşına bu kadar kolay götürür mü? Götürüyor işte.
Sanki şu an, bugün gibi güneşli bir Cumartesi günü Kordon'da oturuyoruz. Yaş 15-16. Rainbow'un hemen karşısındaki, ayaklarımızı denize uzattığımız tahta banklardayız. Kordon boyunca boncuk gibi dizilmiş insanlar...
Çevremizdekiler yine "Olm, bu suya atlayana benden bi bira" diye iddiaya giriyor. Birileri gaza gelip atlıyor Körfez'in pis sularına. Üstünden sular sızarak geri çıkıyor banklara. İçiyor beleş birasını. Gülüyoruz... Gamsızız sanki. Fark ne? O zamanlar saçlarım daha gür. Daha umutluyum sanki. Daha zayıfım. Daha gencim. Safım. Karnımdaki minicik çıkıntıyı göbek sanıyorum. Totom bile fındık kadar. Hey gidi! Güzel günler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder