Fotoğrafta, sağdaki kişi abim. Tabii bundan yaklaşık 30 sene önceki hali. Şimdi Moskova'ya gidiyor. Uzuunca bir süreliğine. Kaç yıl? Bilmiyorum. Bıktı buralardan. Çok daha iyi şartlarda bir teklif gelince de kabul etti.
Fikri duyduğumdan beri alışmaya çalışıyorum. Kafamda ne kadar evirip çevirsem de sevemedim. Uzun yıllar oralarda çalıştı ama sonra İzmir'e döndü. Artık İzmir'de kalır diye düşünürken 1 yıl dayanabildi memleket şartlarına. İşi gereği Moskova şahane şartlar sunuyor tamam, kariyeri açısından çok daha iyi olacak evet, ama şuracıktaydı be ya! İsteyince görüşüyorduk, birlikte bir şeyler yapabiliyorduk. Beyle iki lafın belini kırıyor, mis gibi muhabbet ediyorlardı. Gezi planları yapıyorduk... Falan filan. Canım sıkıldı. Üzüldüm."Artık siz gelirsiniz, vize de kalktı" dedi. "Ben de izin alıp gelirim sizi görmeye" dedi. "Peki" dedim. Ne diyeyim... Adam kararını vermiş... Yolu açık olsun, daha mutlu olur umarım oralarda. Ama yıllardır ömrümüz onu özlemekle geçti. Hayat onun, mutlu olsun istiyoruz elbette.
Bu ülkeden gidip oralara yerleşen arkadaşlarımı düşünüyorum, onları ne kadar özlesem de kendilerine hak vermeden edemiyorum. Kalmaları için ısrar edilebilecek bir durum yok bu ülkede. Ne yazık ki. Hele şimdi, daha da ürkütücü geliyor her şey. 1 Mayıs'ın üstanden kaç gün geçti...
Eh, n'apalım... Bizim beyin kayıp pasaport bulundu. Benimkisi zaten tamam. Gitmeyen ne olsun!
Ev dediğin kendini rahat hissettiğin yer, abinle aranızda bişey yok ki, ha izmir istanbul, ha moskova istanbul, yine bir uçaklık yol, merak etme :) Hem dediği gibi, seyahat etmeye bahaneniz olur işte!
YanıtlaSilevet de, kendini rahat hissettiği yerin izmir olduğunu düşünmüştüm sadece :) ya da öyle ummuştum. izmir'e ha deyince gidebiliyorduk, moskova öyle değil ki. bir uçaklık yol ama, uzak be ya :/
Sildoğru doğru, seyahate bahane olur. istikamet moskova :)