Cumartesi gününü temizlik, ortalık toplama ve Ikea turuyla geçirdik. Sonunda istediğimiz gibi bir yemek masası bulduk, akabinde aldık; pek mes'udum. Değişik ve güzel yeni şeyler gelmiş. Bey, adamların getirdiği yemek masasıyla 6 sandalyesini dün akşam monte etti bile. Ikea evimizin her şeyi, canım benim.
Onun dışında pazar çaya misafirlerimiz vardı, oğlanlar koklayıp oynayacakları yeni insanlar geldi diye pek sevindi. Arkadaşların kızı başta oğlanların kulağının, kuyruğunun ucunu ellemeye korkarken, günün sonunda kara azmanları kucağına almaktan ve tüylerinin ne kadar da yumuşak olduğundan bahsediyordu. Isındılar birbirlerine. İstediği zaman gelip sevebileceğini söyledim, babasına kedi alalım diye sarmaktan vazgeçti.
"Eve kediden korkan biri gelirse n'olacak yahu, aman sevmeyen kim var etrafımızda?" derken, hafta içi bize yemeğe gelecek bir arkadaşım "Onları odaya kapatmazsan eve giremem" dedi. Hadi bakalım! Oğlanları bir odaya tıkamam, ama bizim olduğumuz odanın (salonun) kapısını kapatabilirim. O ka. Bizimkiler o kadar sakin, bir o kadar sırnaşık ki; kendilerini zorla sevdirdiklerinden, kedi fobisi olanları tedavi edeceklerine inancım tam.
Benim bazı zamanlar, yani kendimi kontrol etmeden ve hazırlıklı olmadan kedilerle karşılaştığım zamanlar, bedenimin tüm gözeneklerinden terler fışkırabiliyor.
YanıtlaSilBirkaç senede bir kendimi tedavi etmek için kedilere yaklaşıyorum. 10 sene öncesine göre oldukça iyiyim.
Bu bir hastalık, nedenini çözemiyorum.
bu korku/fobinin mutlaka bir sebebi vardır. küçükken köşeye sıkışmış bir kedi saldırmıştır belki?
YanıtlaSilama tedavi amaçlı yaklaşım faydalı olmuş demek ki, gelişme varmış.
belki yardım almak faydalı olur?
bizim oğlanları kargoyla gönderebilirim :)