21 Kasım 2011 Pazartesi

Parenthood

Nedense içinde beyzbol olan filmleri severim, ama beyzbolla uzaktan yakından alakam yok. Bu tür filmlerin oyuncuları yakışıklı, ondan ilgimi çekiyor herhalde. Universal Channel'da "Parenthood" diye bir dizi var, NBC menşeili. Beğeniyorum kendisini.  Pek sevdiğim "Six Feet Under"dan Peter Krause oynuyor.

Aile dizisi. Bir büyükanne büyükbaba, onların çocukları ve torunları, ilişkileri... Ama eğlenceli. Kardeşlerden birinde anne-baba, kızlarını sevgilisini facebook'ta ilan edip kendilerine söylememekle, adam karısını kendine orgazma taklidi yapmakla, yine aynı adam kendi babasını ot içmekle, kardeşlerden bir diğeri olan kadın kocasını kızlarının yuvadaki arkadaşının annesiyle kırıştırmakla filan suçluyor. (Otu adamın uslu kızı içiyormuş, herif de kızının yuvadaki arkadaşının annesiyle kırıştırıyormuş ayrı)



Bu dizide de, çalışan babaların oğullarının beyzbol maçını kaçırması korkunç bir hata mesela. Galiba bu, bir Amerikan filmi/dizisi klişesi. Düşünüyorum da, ortaokul-lise hayatım boyunca babam bir kez bile basketbol maçlarımı izlemeye gelmedi. Birine geldi, onda da karşı takım gelmedi; oynamadan hükmen galip sayıldık filan. Bu, ruhumda travma filan da yaratmadı. Yoksa... Yoksa yarattı da farkında mı değilim? 

Ama gavurlarda bu mevzu mühim, maaile; büyükanne, büyükbaba filan da geliyor misal torunun beyzbol maçına. Bir neşe, bir eğlence. Baba, oğlunun maçlarını kaçırmazsa iyi baba oluyor, söz verip de gelemezse kötü. Gerçi bunlar kocaman evlerinin kocaman bahçelerinde, mangal parti de yapıyor maaile. Cık, bu olmadı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder