4 Mart 2012 Pazar

Gezmek ya da gezmemek, işte bütün mesele bu

Cüneyt Özdemir, bugün Radikal'deki köşesinde yazmış, ben de Aralık'ta blogda yazmıştım. İki kafadarın 13 aylık dünya turu. 13 ayda 26 ülke. Nasıl mı? Couch surfing denilen bir yöntemle. Bir internet sitesine üye olup gidecekleri ülkede hiç tanımadıkları birinin, evlerindeki kanepeyi onlara bedava vermesiyle. Ayrıntılar şurada, bir tık.

Özdemir yazısında da anlatmış. Biz daha çok "Kaç paraya patlamış?", "Ne iş yapıyorlarmış?" kısmıyla ilgilenen bir milletiz. Önümüze çıkan en büyük engel de bunlar olur genelde, en çok merak ettiklerimiz. 

Birileriyle yeni mi tanıştık, sorular bellidir. "Nerelisin?" akabinde "Ne iş yapıyorsun?" Bazen anneler de teyzeler gibi meraklanır: "Ne iş yapıyor bu çocuk?", işler ciddileşirse "Kaç para maaş alıyormuş?" 

Güleriz bunlara, ama önümüze engeller yaratırız hep. Para, zaman...

İki genç adamı, Özcan ve İsmail'i bunlar durdurmamış, helal olsun. Merak edenler için, harcadıkları meblağ: Kişi başı 33 bin TL.

İşte Cüneyt Özdemir'n programında ikilinin anlattıkları:



Bu da Okan Bayülgen'in programında söyledikleri, daha birçok yere konuk olmuşlar:




Tekrar verelim sitelerinin adresini: http://www.baskaturlubirsey.com/

Dünkü gazetelerde de bisikletle dünya turu yapan Fransız bir çift vardı. Onlar da para sorununu ilginç bir şekilde çözmüş. Tandem (çiftli) bisikletleriyle çadırlarını, düğün listesi yaptıkları arkadaşları almış. Biriktirdiklerini eklemişler, işyerlerinden bir yıl izin almışlar (gap year) hatta patronları ve bir banka onlara sponsor olmayı da kabul etmiş. Mis! 

Gezmişler şahane bir şekilde dünyayı, aynı bisiklet üstünde iki kişi. Geçenlerde bir çift yine, minik oğullarıyla birlikte bisikletle Avrupa'yı turluyordu. Ufaklığa da tekerlekli çadır gibi bir şey yapmışlar, kendi bisikletlerinin arkasında takılıyor o da. İnternette böyle bir sürü örnek bulabilirsiniz. Diyeceğim, olmayacak iş değil. Takdir ediyoruz yapanları... Darısı başımıza.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder