3 Ocak 2014 Cuma

Atları bağlayın...

Arkadaşımın kitabı çıkıyor! Yeni yılın ilk güzel haberlerinden biri bu benim için. Melisa haberi ilk verdiğinde çok sevindim. Yıllardır yazdıklarından sonra ilk defa bir kitabın kapağında kendi adını görecek, şahane bir şey olmalı. Ne güzel yahu, ben de yazabilsem keşke bir gün.

Daha önce bir rakı cep ansiklopedisi hazırlamıştı bir arkadaşıyla beraber, ama şimdiki kendi yazdığı öykülerden oluşuyor. Onun adına çok sevindim, çok heyecanlı! Yolun açık, kalemin ferah olsun Melisa kuzusu; devamı gelsin!

İdefix'te satışa sunulmuş galiba kitap ama ben bir an önce alıp okumak için kitapçılara gelmesini bekliyorum. Nasıl bir şey peki, ehm, tanıtım bülteninden şöyle aparttım...


Cesaretimiz var mı her şeyi bir anda öylece bırakıp gitmeye? İnsan her nereye giderse gitsin kendini de beraberinde götürmez mi? Varlığından güç aldığımız arkadaşlar ne zaman yük haline geldi? Hepimiz başarılı olmak zorunda mıyız bu hayatta? Her seferinde duvara tosladığımız halde hâlâ yeni ilişkiler kurmaya, var olanı kurtarmaya çalışmak hayal kırıklıklarına bağımlı hale gelmemizle açıklanabilir mi? Melisa Kesmez, heyecanlı ve mütevazı sesinin her satırda hissedildiği kısa öykülerinde soruları müzikle, dramla, şiirle yoğuruyor, cevapları ise nüktedanlığı da elden bırakmayarak veriyor.

"Aklımızın devre dışı, sadece kalbimizin olduğu" yeniyetmelikten zaman mefhumunun olmadığı balık krakerli ve kaygısız çocukluk yıllarına, yüzyıllık dostla oturulan öğle rakısından patrona son çare olarak yazılan istifa maillerine, sevdiğimiz 'o'olmayı çoktan bırakmış uzatmalı evliliklerden gel demese de gittiğimiz, gitmek istediğimiz sevgililere, eski sevgililere, aileye, aldatmalara, aldatılmalara; üzerimize haddinden fazla gelen ancak bir türlü vazgeçemediğimiz "modern dünyamızın" tüm inceliklerine dokunuyor, yalın ama coşkulu, naif ama kararlı, fısıldıyor kulaklara: Atları Bağlayın, Geceyi Burada Geçireceğiz.



2 yorum: