17 Mayıs 2011 Salı

Lords of the rings



Hafta sonu rüzgar gibi geçti. İzmir esintisi.

Güzeldi, heyecanlıydı, keyifliydi. Gerilmedik, sıkılmadık. Neredeyse herkes herkesi zaten önceden tanıyordu. Aklımda kalanlar; kızlarla Kordon keyfimiz (ne iyi ettiler de geldiler), sevgilimi kapıda jilet gibi takım elbisesi ve elinde nefis bir çiçek buketiyle gördüğüm an, annemin yaptığı şahane yemekler, kahve-çikolata ikramı (valla tuz atmadım, kalabalıktı zaten), anneannemin patlattığı espri, aile büyüklerinin yaptığı güzel konuşmalar, (en çok da "Biz sizden kız değil, evlat istiyoruz, o artık bizim de kızımız, oğlumuzsa sizin de oğlunuz"), babamın söyledikleri, Frodo'nun görevini heyecanla yerine getirişi, yüzükler takıldıktan sonra yaşanan duygusal anlar, ailelerin birbirini sevip kaynaşması, leziz pasta, şahane zerde, arkadaşlarla balkon muhabbeti, abimin her şeye koşturması, ertesi gün iki aile hep beraber sahilde oturuşumuz ve günün anısı fotoğraflar...

Bizim gibi, sevdiklerimizin de birbirini sevmesi mutlu etti çok. Sırıtıp duruyoruz cumartesiden beri. Parmağımızda parlayan şeye bakıp bakıp bir daha sırıtıyoruz :)

2 yorum: