11 Ağustos 2011 Perşembe

Altın Kızlar fıstık gibi

Bugün İstanbul’da gökyüzü simsiyah… Deli bir yağmur yağıyor ve dışarısı vuuv vuuv uçuruyor. Ağustos sonbaharı... Neyse ki, yağmurluğumla şemsiyemi bulabildim evde.

Dün öğlen ofiste ananemin ameliyat sonucunu beklerken, müdürümden şöyle bir mail geldi. “Öğleden sonra izinlisin, annenle anneannenin yanında ol”. Bi şaşırdım, o sırada annem arayıp ameliyatın iyi geçtiğini odaya çıktıklarını söyledi, içim ferahladı.

İşlerimi halledip hastaneye koştum, anneannem iyi görünüyordu. Ameliyatı iyi geçmişti, ayak parmaklarını oynatabiliyordu ve morali de yerindeydi. Kırıktan kaynaklı ağrısı dinmişti. Anestezi sonrası bol su içmesi gerekiyordu.  Sadece geceliğini çıkarıp da üstüne bir çarşaf örtmelerinden mutsuzdu, "Ay oram açıldı, aman buram göründü" diye dertleniyordu. Sanırsın hastanede yatmıyor da, yanlışlıkla striptiz kulübe gelmiş taze! 

 
Odadaki “Altın Kızlar”ın hepsinin de kalça protezi ameliyatı iyi geçmişti. Ben gidince, annem biraz olsun dinlenmek için uyumaya gitti. Nöbeti devraldım, yemek yedirip bir şeyler içirirken ve minik egzersizler yaptırırken, şöyle diyaloglar geçti ananemle aramızda:

-    Üf, kavun da hıyar gibiymiş
* Ananecim boşver, tatlı olsa yanına peynirle rakı da koyarlardı, yemene bak sen
-     Ehm, aman

-  Ay, daha fazla içemicem su
Olmaz, doktor ne dedi, 2-3 litre içmen lazım
- E ama çişim geliyor!
* Sonda vaar, sal gitsin

*Ananee, evet evet, oynatalım parmakları Uğurcum
(Sadece uçlarını kıpırdatıyor tembel)
* Olmazz, böyle bilekten bükeceksin, öne arkaya, hop bir ki, hop bir ki!
- Cimnastikçi miyim ben?!

2 yorum:

  1. Çok geçmiş olsun. Umarım en yakın zamanda iyileşir; eskiler pek sevmez öyle uzun süre yatakta kalmayı.

    YanıtlaSil
  2. çok teşekkür ederim. umarım çabuk toparlar, bir an önce ayaklanması için uğraşacağız.

    YanıtlaSil