26 Mayıs 2014 Pazartesi

Burcu...

Memleketçe delirdiğimiz artık tescillendi. Tepeden tırnağa vicdansızlaşarak akıl sağlığımızı yitiriyoruz. Ama acımasızlığımız, hepsinden beter. 

Genç bir kadın, Boğaziçi Köprüsü'nden atlayıp intihar etmiş. Çırılçıplak. Üstünde giysi yok, kimlik yok. O yüzden bilinmiyor kim olduğu. 20-25 yaşlarında olduğu tahmin ediliyor. Sahil Güvenlik ekipleri sudan yaralı olarak çıkarıyor, Şişli Etfal Hastanesi'ne kaldırıyorlar ama kurtarılamıyor. Kim olduğu hala meçhul. Belki tanınmak, bulunmak istemediği için o halde Boğaz'ın sularına bırakmış kendini diye tahminde bulundum kendimce. Ne anlarım ki acısını, diyorum sonra... Geldiği gibi yalın gitmek istemiş bu dünyadan, buymuş giysisiz olmasının sebebi.

Fotoğrafı şuraya iliştiriyorum, muhtemelen köprüdeki Mobese kamerasının görüntüsü. Bulanıklaştırılmış ama yine de popo görmekten rahatsız olan varsa bakmasın.  Şov yapmaya çalışmadığı, kararlı olduğu anlaşılıyor. Hiç tereddüt yok. Bir anda olup bitiyor her şey. 


Birçok haber kanalı ise gencecik bir insanın intihar etmesini, hayattan vazgeçmesini, intihardan başka çıkar yol bulamayacak kadar çaresiz hissetmesini değil de 'çıplak' oluşunu dert etmiş kendine. Tekrar ediyorum, kız hayatını kaybetmiş. Bir can gitmiş yani. Kim bilir ailesi, arkadaşları nasıl haberdar oldu durumdan? Kim bilir nasıl perişan oldular? Korkunç.

Ama olsun, çıplakmış. Her yanı görünüyormuş yani, uuu... Yani insan intihar da etse, üstüne usturuplu edepli bir şey giyer değil mi ama? Bir sürü kamera filan orada ne de olsa. Ayıptır. Hem biz milletçe hassasız bu konularda; ar, edep, namus... Ahlaklıyız sanırken aslında dedikleri gibi "Ülke olarak o kadar ahlaksızlaştık, o kadar ölümleri kanıksadık ki gencecik bir insanın neden intihar ettiğini yazan gazeteler değil, çıplak olmasından dem vuran gazeteleri okuyoruz" Korkunç insanlara dönüşüyoruz hakkaten.

Sonrasında kimliği belli olmuş genç kızın. Burcu... Burcu Namlı. 34 yaşındaymış. Kuzeni Deniz de basına ve kamuoyuna alttaki metni göndermiş. Okuyalım, utanalım diye... Burcu'yu tanımazdım, Deniz'i de. Ortak arkadaşlarımız varmış, öyle haberdar oldum yazıp paylaştığı bu yazıdan. Kokuşmuş basınımızın hali ortada, insanlar canları bu kadar yanmışken, bir de bunları yazmak zorunda hissetmiş kendini. 

Çok üzücü, öte yandan ölümü tercih etme konusunda kafam karışık. Acımaya hakkımız yok belki de. Bunu tercih etmiş, kararına saygı duymalı. Ama insanın içi, tanımasa da kocaman bir cııızz ediyor. Ruhun huzur içinde olsun Burcu... 


4 yorum:

  1. En yakın arkadaşımın adı Burcu olduğu için, ölüm ile Burcu kelimelerini yanyana getiremedim, getirmek istemedim.. Medyanın bu tip olaylarda öznede bir "insan" olduğunu unutması ne yazık ki çok yaygın.. En çok da empati yoksunu halkız biz :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ölüm ile biz yaşlarda bir insan yan yana gelmiş ama ne yazık ki bazı insanların aklında "ölüm"den çok "çıplak"lık kalıyor. Çok acayip. Biz merhametliyiz, biz misafirperveriz filan... yalan. Biz birçok ülkeyi sağ salim gezen ama Türkiye sınırından giren bir kadına tecavüz edip öldüren, çatıya/köprüye intihar için çıkan birine "Atla atla" diye bağıran bir milletiz. İnsanlıktan gittikçe uzaklaşıp vicdansızlığa koşuyoruz ne yazık ki. Al medyamızı vur halkımıza. Acı ama gerçek bu.

      Sil
  2. Bu ara haberlerden birçok şeyden uzak gibiyim duymamıştım :( çok üzüldüm.. en üzüldüğüm çirkin ruhlar :(
    umutsuzluk sarıyor içimi..
    umarım çok mutludur Burcu nerdeyse..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Üzücü hakkaten, bu kadar hoyrat insanların oluşu fena bir şey. Evet, çirkin ruhlu bir sürü insan var etrafımızda ne yazık ki. Burcu her neredeyse huzurludur umarım ama ailesi için pek de kolay değil. Kayıplarına mı yansınlar, gidişinin ardından böyle bir açıklama yapmaya mecbur kalışlarına mı...

      Sil