Sabah deli yağan yağmurla uyandım. Oğlanlarla beyi camdan uğurladıktan sonra istemeye istemeye işe gitmek üzere çıktım. Yağmurluk, şemsiye, kulakta The Veils... Metrobüse ulaştığımda, paçalarım sırılsıklam olmuştu bile. Metrobüs çıkışında bir taksiye, gasp etmek usulüyle bindim. Adam tam başka bir yolcuyu indirip hareket etmişti ki, hoplayıverdim arabaya. Şaşırdı.
Gideceğim yöne değil de, başka yere gittiğini söyledi ama zerre umursamadım, zira yağmur fena bastırmıştı. Bir süre kapı kapanmadı, şemsiyem dışarıda gittim, adam taksimetreyi açmadı filan ama yılmadım. Ofise vardığımda şemsiyeye rağmen sıçana dönmüştüm zaten. Ofisteki kokoş kızların çekmecesi ilk kez işe yaradı, saç kurutma makinesi çıktı bir yerden, paçalara tuttum sıcak sıcak, oh. Bir arkadaşa da ayının biri arabayla geçerken su sıçratmış, söylene söylene geldi o da. Arabaya kıçını koyan, dışarıdakinin halinden anlamıyor. Cık, ayıp.
Tam bu havaya uygun bir şarkı gelsin madem. Hafifmuzik.org sunmuş, ben de müsaadenizlen aparttım. (Siyah beyaz olunca, duble hüzünlü olmuş ama yani.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder