29 Eylül 2011 Perşembe

Ye, gez, kam al dünyadan

Akşamları Nat Geo Adventure’daki yemek blogger’ları ile yemek gezginlerinin programlarını ağzımızın suyu akarak izlemekteyiz kocaylan. “Dünya Mutfakları” idi sanırsam adı. Bir tane de “Damak Tadı” olan var. Geçenlerde Meksikalı teyzelerin binlerce yıllık tarifleri uygulayıp biber ve çikolata içeren bir içeceği saatlerce uğraşıp hazırlayışını hipnotize olmuş gibi izledik.

Yemek ve seyahat, nefis şekilde kesişiyor. Dream team. İnsan kıskanıyor haliyle. Dün akşam Fas’taydı bizim Fransız adam (Fred Chesneau). Çok sempatik, becerikli biri kendisi. Herkese kendini sevdirmeyi de beceriyor. Çocuklara bisküvili, çikolatalı tartlar yapıyor, onları da işin içine katıp eğlendiriyor. Hindistan’daki düğün mutfağında bazı sakarlıklar yapsa da, Fas’ta gayet başarılıydı. Kadınlar dinlensin diye attı kendini mutfağa. Teyzeler pek mutlu oldu.


Fred balıkları hazırlarken

Bakınız sevimli insan Fred
Nefis Tajin’ler pişirdi, şahane soslara buladığı balıkları birbirine kürdanla tutturdu…


Fas mutfağının simgesi tajin, bildiğin güveç

Yetmedi, kiraladığı Defender ile çölleri aştı filan. Çöldeki göçebelere takıldı sonra. Çölde mutlu mesut yaşıyor adamlar, suları bittikçe de 5 saat mesafedeki kuyuya gidiyorlar. Onun dışında “Hava temiz, yıldızlar nefis” diyorlar. Kabiledeki bilge amca şöyle söyledi Fred’e, kent mahkumları olarak tezahüratlarla hak verdik: “Senin saate ihtiyacın olabilir, benim zamanım bol.” Aldın mı cevabını? 

Bu arada, çok sevdiğimiz Nostoni'nin kapanmasına da pek gıcık olduk. Nefis Karadeniz yemekleri yapan çok hoş bir yerdi, Caddebostan'daydı, Vedat Milor bile beğenmişti... Birkaç kez gitmiş, çok beğenmiştik. Dün akşam da kaygana, hamsi tava, karalahana çorbası ve hamsili ekmek hayaliyle gittik, kapanmış! Kendimizi Ramiz Köfte'ye attık, zira açlıktan gözüm dönüyordu. Oranın da irmik helvası pek şahaneydi. Ehm. Acıktım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder