3 Ocak 2011 Pazartesi

Şöyle oldu böyle oldu

Sakin ama güzel. Mutlu. Yanıp sönen ışıklar, süslü minik ardıç; çikolatalı, şaraplı, tavuklu, kestaneli pilavlı sofra, güzel bir film (Blues Brothers), müzik, hediye...





Başka? Piyango biletleri... Amorti? Kim bilir. Pek bir şey çıkmamış, ne gam. Büyük ikramiye? Kocaman bir sarılışla gülümseyiş...




Patlayan nar. Nedir? Bereket mi? Eğlence. Kabak tadı vermesin yeni yıl; sıkmasın; "Öeh, bitse de gitsek" dedirtmesin.


Ertesi? Güzel bir gün. Ayaza kesse de güneşli. Kahve. Deniz. Kediler. Anne yemeği. Uyku. Kahvaltı.


Daha ertesi? Vapur. Yüksekkaldırım. Robinson: Patti Smith, Berlin. Pera: Frida & Diego. 


Çarlık Rusyası'ndan Sahneler. Nikolay Kasatkin. Orphaned.


Asmalı. K.V. Çay. Tünel. Kestane kebap. Vapur. Uykusuz. Yemek. Başka bir güzel film (Ink).

Ofiste biri Modern Talking çalıyor, "Cheri Cheri Lady". Direkt 7 yaşıma ışınladın yeminle. O değil de, yine geldik tükkana. 2.5 günlük mola ne iyiydi, ne güzeldi...  Yazayım da, elim alışsın 2011'e. Ayağım alışırsa yine gelirim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder