8 Temmuz 2012 Pazar

Beach gerçeğiyle imtihan

Denize girmek için ıssız kumsal ya da halk plajı yerine Şile'deki düzgün bir otelin plajına gidelim dedik. Aslında "beach" insanı sayılmayız ama haşlanmama maksatlı şemsiye-şezlong isteği bizimki. Evet, otel düzgün, şezlong-şemsiye-havlu-duş vs verdiğiniz paraya dahil, deniz ise temiz, kumlu ve dalgasız; pek güzel. Buraya kadar her şey mikemmel!


Ama ah o müzik demeye bin şahit isteyen, patlak koca hoperlörlerden yayılan Sortaç, Dakalın vb'nin icra ettiği, tek satırı evirip çevirip şarkı (!) yapan, sakız manisinden hallice o "şey"ler yok mu? İşte o bitirdi bünyeyi. 

Plajda görevli oğlanlardan biri bir ara dibimizdeki hoperlörü de açtı, müzik böbreklerimizde çalmaya başlayınca hemen kapattırdım. Yazıktır. Yeter da bu ka eğlence! Denize girmek, yüzmek için ne zamandır çıstıkı pıstıkı disko ortamına ihtiyaç var?


Yanına patates kızartması iliştirdiniz diye 12 TL'ya sattığınız tosta, içine salam inceliğinde köfte ile taze kaşar koyduğunuz cheeseburger'e bile katlanabilirim ama o müzik müsveddesine, yoo dostum yoo...

Bu arada denizdeki envai çeşit tipi de gözlemleme fırsatı oluyor insanın. İnsanlık için faideli olur mu bilmem, ama komikti.

1. Sürü halinde plaja gelen adamlar: Su içinde binbir maymunluk yapan, top oynamak olur, deve güreşi olur, faşur fuşur yüzme yarışı olur, "Necati, bacak aramdan geç la, ahaha" olur; biz eğlenelim de, millet rahatsız olursa olsun kime ne ekolüne mensup genç irisi abi sürüsü. (Bunları gördün mü denizde, kulaçları sıklaştıracaksın.)

2. Su romantikleri: Çok açılmaya cesaret edemese de kollarını birbirine dolamadan duramayan, mıç mıç öpüşen, arada da "Ah kolumu sıktın aaaşşkııım, naaptıın aşkım yaaa?" diye ünleyen, iri-yarı, romantik, birbirinden ayrılmayan çiftler. Su aygırı belgeseli gibi... (Su menzillerine mi girdin, kaç kaç!)

3. Su içinde şakalaşan kız grupları: Suyun en sığ yerinde, muhtemelen de mayo/bikini yerine elbiseyi tercih eden ablalar. "Necla abla kıız, su çok güzel." "Ay buraya gelmeyin, işedim ben ahahaa" şakaları gırla gider. (Mümkünse kayalıktan atlayıp direkt derinlere açılın.)

4. Üçüncü ya da beşinci tekerler: Mıç mıç bir çiftin yanında kalmak durumunda olan, kız ya da erkek modeller. Oğlanla kız türlü şekilde eğlenip şakalaşırken, yanlarındakini unutup romantik anlar yaşarken başka yere bakan ya da dipten kum çıkaranlar. (Üzülüyorum ben bunların haline.)

5. Sportif bünyeler: Kafalarında bone, ayaklarında palet; "Tamamen sportif amaçlarla buradayım, su içinde camış gibi eğleşemem, yüzeceğim delicesine" diyenler. En uzak mesafeye gidip gelir, akabinde sudan çıkarlar. (Saygı duyuyorum, hürmetler abi.)

Neyse, bol bol yüzdük geldik, müziğe çemkirip "İnsanlar bunları gerçekten dinliyor mu yoksa bunlar plajlık  repertuar mı?" diye merak etsek de, çok iyi geldi. 

Şemsiyeyi kapatıp öğle güneşinde malak gibi yatıp bronzlaşmaya kasan arnavut ciğerleri; akşamki yoğurt tüketiminizi merak ediyorum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder