Bu aralar aklımda olan şeylerden biri de yolculuk, uzak bir yerlere gitme isteği... Dönüş tarihini düşünmeden uzaklarda vakit geçirmek... Değişik yerlere gidiyor aklım sürekli. Neresi olduğu değil, gidebilmek önemli.
Sonra (iyi ki yazmaya başlayan) Berkun Oya'nın Radikal'deki yazısında bir cümleye takılıyor gözüm. "Bir insanın hayatında, seyahatten dönerken hediye alması gereken birkaç kişi olması kadar kıymetli hiçbir şey yoktur bence"
Düşünüyorum... Kimlere hediye alır insan? Ailesine, dostlarına... En güzeli de "Bunu sever" deyip o kişiyi anımsatan şeyleri bulup çıkarmak, doğumgünü filan beklemeden hediye etmek... Uzaklardan dönüyor olsam kimlere hediye almam gerekirdi peki? Ya hediye yerine yeni bir ben getirsem, olmaz mı?
Neyse... Konu dağıldı. Gitmekten söz ediyordum ben. Hediye alınacakları düşünmeden önce gezilecek yerlerle, uzakların bana ne hissettireceğine odaklanayım. Aylak için hayallere dalma vakti...
yalnız bir de kart atılacaklar listesi yaparsak, istirham edicem... :)))
YanıtlaSilo da mühim tabii, yabancı diyarlardan kart atmak... senin gönderdiklerini çerçeveleteceğim ilk fırsatta :)
Silehiiii! :) şımarırım...
Silşımar, nedir ki :)
Sil