26 Aralık 2013 Perşembe

Kazazede

Ofise gelmiş, tam masama oturmuştum ki cep telefonum çaldı. Ofisten bir arkadaşım yol kenarında kan izleri fark etmiş, izleri takip edince de yaralı bir tekir görmüş. N'apalım diye beni aramış. Koşa koşa gittim; kocaman bir tekir, ağzı burnu kan içinde. Araba çarpmış muhtemelen. Titriyordu. Ofise geri gidip büyük bir mukavva kutu aldım, ama o haliyle bile kaçmaya çalıştı. Çok korkmuş. Yavaş yavaş sevdim, konuştum; biraz sakinleştikten sonra kutuya alabildim.

İnternetten baktık, Selimiye'de belediyenin veteriner kliniği varmış yakında. Bir arkadaş da arabasıyla alıp götürdü sağolsun. Yol boyunca fokurdar gibi nefes alan çocuğu oraya aldılar. Veterinerlik öğrencisi çocuklar vardı, hocalarını çağırdılar. Adam, iç kanama geçirdiği için iğne yaptı, sonra da barınağa alacaklarını söyledi; orada takipleri altında olurmuş.
  
"Ameliyat etmeyecek misiniz?" dedim. Ameliyata gerek yokmuş. Ağzı ve çenesi epeyce kötü durumdaydı, kutu da kan içinde kalmıştı; yarayı dikmelerini, en azından temizleyip dezenfekte etmelerini filan bekledim. Israr ettim, ilgileneceklerini söylediler. Kutuya geri koydular çocuğu. Arkadaşım da "Yoksa durumu kurtarılamayacak kadar kötü de, bize mi çaktırmıyor bunlar?" diye fısıldadı. Emin olamadım, içime de kurt düştü. Umarım vicdanlı ve iyi insanlardır, zorla okuyup, nefret ederek çalışıp da "Öf, nalet olsun!" diye veteriner olmaz insan değil mi? Huysuz memurlara benziyordu adam biraz, gıcık olduk.

Ümraniye Hekimhan'daymış o barınak. Gidip bakacağız sonra. Biraz kendini toparlayıp iyileşince, barınaktan salıvereceklerini üstüne basa basa tekrar söyledi adam. Umarım ilgilenir, tedavisini yapıp gerçekten iyileştirirler. Barınak deyince, canım sıkıldı biraz. Orada sokaktakinden daha güvende olur mu, bilemedim. Bu hayvancağıza çarpıp da umursamayan "insan"a ise diyecek laf bulamıyorum, umarım yeni yılı kötü geçer.

Ne derler, kliniktekilerin de günahları boynuna... Elimizden geleni yapmaya çalıştık, fena oldu içimiz sabah sabah. Ama orada o halde de bırakamazdık çocuğu. Arkadaşım kedinin akıbetini takip edelim diye fotoğrafını çekmiş, köşeye büzüşmüş hır hır nefes alan koca bir tekir. Ah ya, umarım iyileşirsin yahu.


8 yorum:

  1. hay allah, iyileşir umarım gerçekten... :/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım, o korkmuş surat gitmiyor gözümün önünden. Nöbetçi hekimin şevkat seviyesi endişelendirdi biraz...

      Sil
  2. Oy kıyamam. Fakat iyi bir haber vereyim ve içinizi rahatlatayım, kedilerin ağız - burun çevresindeki yaralar çok çabuk iyileşiyor, çok kanamışsa (nasıl incelediniz bilmiyorum tabii) size derin bir yara gibi görünmüş olabilir ama 3. kattan kedisi düşüp ağzını burnunu dağıtan bir hayvan sahibi olarak söylüyorum, iç kanama önleyici iğne yapıp kedimi "Yaraları kendisi kurur, kabuk bağlar ve geçer, dikişe gerek yok," diye bana geri teslim etmişlerdi veterinerde, gerçekten bir iki haftada kabuk bağlayıp geçti, o kadar derin görünüyordu, hayvan kan öksürüyordu falan, elimiz ayağımız kesilmişti ama eve gelince kendi kendine temizledi, temizleyemediği kadar kısmı da kuruyup kabuk bağladı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevindim buna. Epeyce yakından baktım, çene dağılmıştı ama muhtemelen çok fazla kan olması ürküttü. En azından iç kanama riskinden yırttı diye düşündüm. Benim iki kedim de 4. Kattan düştü, biri ağzı ve patileri sıyrılarak, öbürü parmağı çıkarak atlatmıştı. Gerçekten de rahatladım, çok teşekkürler :) Adamlar çok daha kötülerini gördüğünden, önemsememe sandığımız şey alışkanlık olabilir. Tez zamanda toparlasın toraman tekir inşallah.

      Sil
  3. Belediyelere bağlı veterinerlerin bir çoğu en azından benim rastladıklarım memur zihniyetinde bir canı kurtarma değil de mesai öldürme derdindeki kişiler ama iyilerinede rastlamadım değil umarım bu tekircikte vicdanlı insanların eline düşmüştür ve umarım ki çarpıp kaçan şuursuz çarptığınında etten tırnaktan oluşan bir can olduğunu bedel ödeyerek öğrenmek durumunda kalmaz....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım o memur zihniyeti endişelendiriyor insanı. Mesai öldüreyim derken hayvancık ölmesin. Gişede oturan bir memurdan daha fazla sorumluluk taşıyorlar; bir canın sorumluluğunu. Umarım bunlar iyi ve şefkatli olanlarındandır. Çarpana ise diyecek bir şey bulamadım; o hayvanı yolun kenarında tortop olmuş ağzından kan damlarken gördüğümde yeterince söylendim zaten.

      Sil
  4. :) rica ederim, o agiz çevresinden gelen kani yutup yutup kan kustuklari bile oluyor, midesine dolan kan oluyormuş o da, onun da zarari değil yarari varmis, ne çirkin şeyler öğrenmiştim ya, düşerken alt katin balkon demirlerine agzini carpmisti of. Bence güzel güzel iyileşir bu kedicik de, iyi ki size denk gelmiş, veterinere goturen elleriniz dert görmesin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. oy kıyamam yahu. bizimkiler şanslıydı, alt kat komşumuzun mutfak penceresinde ucu sivri demirler vardı, şiş gibi onlara geçebilirlerdi. birinin de hızını camın dibindeki ağaç dalları kesti, sersemlemişti biraz. ama iç kanama iğnesi önemli bir şeymiş, k vitamini mi ne diyorlar. o kritik. iyileşsin evet, yeni yıl dileklerimden biri de o koca tekoşun kurtulması. sağolun teşekkürler, sizinki de dikkat etsin :) arkadaşım görmüş allahtan; yolun kenarında kimse fark etmeyebilirdi de...

      Sil