23 Kasım 2012 Cuma

Azıcık mola

Deniz'in şu yazısını okuyunca düşündüm yeniden. Bir süre pause düğmesine basabilmek ne kadar güzel olurdu. Her gün koştur koştur gidilen işten 1 yıl ayrılmak, bambaşka bir coğrafyada olmak, kafayı ve kendini dinlemek... Kabak olur, Tibet olur, Prag olur... Mekan fark etmez. Bir yerde kalmak ya da dolaşmak...

Daha önce buralarda bir yerlerde söz etmiştim. Yabancılardaki "gap year" uygulamasının bizde olmaması gerçekten kötü. Ne mi bu gap year?





Özetle kıskanılası, gıpta edilesi, imrenilesi bir şey. Birçok yabancı ülkedeki gencin CV'sinde önem verilen hatta olması beklenen bir uygulama. Ama bizdeki Türk usulü hayat, daha doğrusu zihniyet ve şartlar buna izin vermiyor ne yazık ki. 


Yani adamlar bizdeki gibi "Efenim ben liseyi bitirince haldır haldır üniversite sınavına hazırlandım, 3.5 saat ter döktüm, çişe gitmeye bile izin olmadığından yaz sıcağında poposuna bez bağlayanlar oldu, düşünün yani. E sonra bir üniversiteye kapağı attım, 4 yılın sonunda master/doktora derken yana yakıla iş aradım, o bez bağlanan popomdan ter aktı affedersiniz. Sonunda zavallı popomu bir özel şirket koltuğuna yapıştırdım, oh çok şükür yareppim!" gibi bir yarışta/koşuşturmada olmadığı için; 1 yılı gezmeye, değişik kültürler tanıyıp hayatı öğrenmeye, kendini dinlemeye/tanımaya ayırabiliyor insanlar. Sosyal sorumluluk projelerine de dahil olabiliyorlar. Liseden sonra da olabilir bu süre, iş hayatına 1 yıl ara vererek de. Kendileri için bir mola yani.



Bizde ise hep deli dana gibi koştur ama hiçbir yere yetişeme, yaldır yaldır bir yerlere yetişmek için debelen. Anca bayram tatillerinde/gıdım yıllık izinlerinde gezebil, onda da güneye in en fazla, emekli olmadan uzun geziler hayal etme, haşa aylaklık da etme, efendi ol, hem ne o öyle bitli turistler gibi? Değil mi efendim? Neyine gerek 1 sene mola? Ne münasebet ayrıca, kır kıçını otur çalış, dünyayı gezmek, değişik kültürler görmek nene gerek, kültür mantarı yemek bile çok sana.

İş görüşmesinde şu diyaloglara da hazır olmamız  gerekiyor bizim.

* Hmm, n'aptınız bu bir yıllık boşlukta?
- Gezdim efendim, değişik kültürler tanıdım. Sonra...
* Niye ki?
- Ee kendime yatırım yaptım, görgümü artırdım. Hem...
* Öyle ayağı yanık kedi gibi boş boş gezdiniz, yaşıtlarınız kariyer yaparken?
- Tam olarak öyle değil aslında, şöyle açıklayayım...
* Cık cık
!

 
O yüzden Deniz bence şahane bir şey yapmış. "Keşke" demektense yola çıkmış. Yolu açık, şansı bol olsun!


2 yorum:

  1. parasızlığın getirdiği bir takım psikolojik problemler haricinde hiç bir kötü yanı olmadığı gibi, başka hiçbir şeyde bulamayacağımız bir his bırakıyor insanda bu her şeyi bir kenara bırakıp gitme hali...
    aç ve açıkta kalmayacaksanız eğer her şeye değer! :)
    yalnız bir kere gidip geldikten sonra içinizde evvelden beri varolan o gitme isteği katlanarak çoğalıyor, haberiniz olsun! :))
    1 sene olmadı belki ama 4,5 ay bunları yarattı bende ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bence sen de şahane bir şey yaptın kendin için. 1 yıl, 4-5 ay fark etmez. bir süreliğine rutinden uzaklaşıp kendini dinleyebilmek büyük nimet. kenarda birazcık olsa ya da freelance yapabileceğin şeyler bulsan, olur mu olur. azıcık cesaret lazım sanırım. her şeyi (iş, kariyer, cart curt) bırakabildiğini görmek, belki onlara ne kadar fazla bağlandığını da gösteriyordur insana. iplerinden kurtulmak gibi... bir kez gidince de, artık oturamıyorsun yerinde :)

      Sil