13 Aralık 2013 Cuma

Milli piyango ve saatli ev

Kar-buz derken günler geçiyor, hala evde oturup battaniye-kakao-kitap üçlüsü keyfini yapamadım. Neyse, umudum hafta sonuna kaldı. Enerji depoladım depoladım... Pazartesiden itibaren korkunç bir hafta olacak çünkü bir editör işten ayrıldı, diğeri de yurtdışı tatiline çıkıyor. Kalan tek kişi olarak huni takıp gezerim artık!

İşe dair pek bir umudum yok ama sayısala ve piyango biletlerine inanıyorum. Bi çeyrekliği, İzmir'de lokma yediğimiz sokağın köşesinden almıştım. Tutar mı tutar. Hem o zaman belki alttaki eve dair bir umudum da olur.

Dün kuzenimin komik oğlunun ilk doğum günüydü, bahaneyle bütün aile bir araya geldik. Hayatımda gördüğüm en sevimli oğlan, Yoda ve Obi'yle de acayip iyi anlaşıyor. Hediyelerine bayıldı, bütün akşam gülüp durdu, her bir şeyin tadına baktı. Hediyelerle ilgilenmek yerine, poşetlerin sapını kulaklarına taktı. Bi zirzop oğlan, 25 kişiyi hipnotize etti. Mutlu, şahane, eğlenceli ve sağlıklı upuzun bir hayatın olsun Emre kuzusu. Maaile çok seviyoruz seni.



Alttaki fotoğrafları da internette dolanırken gördüm. Brooklyn'deki bu dev saatli eve de, manzarasına da bayıldım. Döne döne baktım bu 7 fotoğrafa. "Vay be" dedim. İleride belki çatı katlı bir evimiz olur, belki bir deniz fenerine ya da taş değirmene yerleşiriz?

Via








2 yorum:

  1. Hööö, kader utansın. Dünyanın bütün piyango biletlerini alsak böyle bir eve zor yetişiriz galiba, zaten de bize çıkmaz ki :( Böyle deyince kocam acaip kızıyor, hep senin yüzünden, istemiyorsun diye çıkmıyor diyor hahaha :)
    Ve fekat bu ev olağanüstü yav...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kader bence de utansın, ben sayısal-süper loto-piyango üçlüsüyle hiç bu kadar hasb-ı hal etmemiştim hayatım boyunca :) İş yüzünden nelere sarılıyor insan! Çıkar çıkar, inanmalıyız ama önce. Bey haklı ablacım, istemekle başlar her şey :))

      Tamam illa bu olmasın ama bir değirmendir, deniz feneridir, dağda kulübedir... olsun yani bunlar. Karmadan ricamdır.

      Sil