17 Mayıs 2010 Pazartesi

Aman ne komik



Futbolla pek ilgilenmiyorum. Sevmiyorum yani. Çok da eleştirildim bu konuda ama elden ne gelir? Sıkıcı olabilir ama, dürüstçe belirtmem gerekirse durum bu. Basketbol seviyorum ben. Hayatımda izlediğim futbol maçı sayılıdır. 2 yıl önceki Çek Cumhuriyeti-TR maçı mesela, ki evde alçımla yatıyordum, bir de Barça-Real Madrid maçları. Çünkü ikincisinden futboldan hazetmeyen ben bile keyif alıyorum. İzleyeceksem iyisini izleyeyim bari, diyorum. Lig maçlarını futbol sananlar kusura bakmasın. 

Ha bir de genel olarak kuaförlere gıcığım. Genelde "Çok kesme, acık ucundan" dersiniz, makası kökleyip ibişe çevirirler; "Azıcık kat ver" dersiniz, didik didik edip 80'lerin Hülya Avşar'ıyla kaleci Rüştü karması bir şey yaparlar! Rüştü diyorum Rüştüü! Bir gün makasla kuaför kesen seri manyağın biri olacağım. Ya da topuğa kadar uzatacağım saçları. Daha önce de sırtın ortasına gelmiş saçlarımın ucundan aldırmaya gitmiştim, herif enseden makası vurunca tansiyon filan kalmamıştı bende. Bi kere de dediğimi yapın bi be!

Rüştü'yü bırakıp dönelim futbola... İki gündür de facebook, twitter, sözlük, msn, ofis, otobüs, servis, sokak, apartman... her yerde aynı geyik, aynı bayık espriler, laf sokmalar, saçma küfürler... FB, Bursa muhabbeti. Bir anda herkes her şeyi unuttu. Ne Baykal kaldı, ne göçük, ne işsizlik... Millet geçici bir unutkanlık hatta zihin kaybı yaşıyor sanki. Akılları kamaştı, koskoca insanlar kendini şaşırdı! İnternet şakaları ise komik bile değil, yaratıcı sanıyorlarsa eğer, değil; çoğu zevzekçe. Gerçekten çok sıkıldım. Millet futbol yüzünden seviyesizleşmeye, eblehleşmeye, iğrenç espriler yapmaya, hırsını birilerinden almaya amma hazırmış. Bi zahmet benden uzak durun. Bana uzak, çimlere yakın... 

Hadi bakim, keserim bak topunuzu! (Kaptın mı burdaki çift anlamı esteban?)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder