9 Mayıs 2010 Pazar

Kıymetlimisss bir pazar

Esteban bu sabah bi haller oldu bana, kıçına roket kaçmış gibi fırladım yataktan. Gece 2'ye kadar okuma yapıp en sonunda uyumuşum. Saçma sapan rüyalar görmüşüm üstüne. Kuzen bir yanda, Binnur Kaya bir yanda... Çok acayipti. Binnur benim kankammış filan, bir şamata, gırgır... 9.5'ta kalktım, koydum müzik setine "Hits of 50 years" CD'sini (onu da Maslak Venue'deki bir konserde almıştım galiba), "Mack the Knife"lar, "Que Sera Sera"lar (tabii ki Doris Day yorumu, lütfen), sonracııma "Can't Take My Eyes Off You"larla "Brown Eyed Girl"ler... 








İyi geldi bünyeye, o enerjiyle süper bir kahvaltı edip darmadağın olmuş evi toparladım, duş alıp attım kendimi dışarı. Şimdi gazete mütalası ve yapmam gereken son okumalar... Bu sefer de böyle biter bu pazar. Annemi ve anne olan arkadaşlarımı aradım. Arada müstakbel annelere de gaz verdim. Dışarı çıkarken, evin altındaki emlakçı da benim anneler günümü kutladı, o kadar şaşırdım ki az kalsın "Sizin de" diyecektim adama. "Eee, teşekkürler" diye geveledim. 

Hakkaten bu pazarı "Sevdiğim bir pazar" diye etiketleyip kavanozda saklayayım, uu, kıymetlimissss! Arada sıkıldıkça açar kapağını kaşıklarım. O değil de, annemin yaptığı turunç reçelini o kadar çabuk bitirmeseydim keşke. Canım istedi şimdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder