7 Mayıs 2010 Cuma

Kitap yazmak mı?

"Kendini bulmak için her şeyini kaybetmek..." TNT'deki bir filmin tanıtımında bu cümleyi duydum demin. Vay be, diye düşündüm. Afili lafmış. Sıfırladıktan sonra yeniden doğuş, dibe vurduktan sonra yeniden yükselme gibi bir şey olsa gerek. Öze ulaşmak için dışındaki tüm kabuklardan sıyrılmak, her şeyi kaybetmek fazla ağır bir bedel değil mi?



Bugün Radikal Kitap'ta yazımı gören genel yayın yönetmenim "Sen kitap yazsana, neden yazmıyorsun?" dedi. Beni ne kadardır tanıyor? Neredeyse 10 yıldır. Daha önce de bunu diyenler oldu ama ben bunu hep abartılı bir iltifat gibi değerlendirip "Yok canım, daha neler!" diye düşünürdüm. Bugünse nasıl olduysa "Neden saçlarını kestirmiyorsun?" sorusu gibi algıladım. Yani sanki olabilirmiş gibi. (Ki saçımı kestirmeye de kolay kolay yanaşmam, Robinson gibi gezerim bazen) 

Yorgunluktan olsa gerek, o an algım düşmüştü. Ama nedense yine de gururum okşandı doğrusu. "Nasıl yapmalı, ne etmeli, olur mu ki be, hı?" diye düşünüverdim kısaca. Kısacık bir an. Ne yazacaktım ki? Türü, konusu... Bunu da uykuda düşüneyim. Provence'ta şarabımı yudumlarken kitap okumam da kitap yazarım belki esteban? Yine de üstümü örteyim ben...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder