17 Aralık 2011 Cumartesi

New York'ta iki savaşçı

Nat Geo Adventure'da "Warriors Road Trip" diye bir program izliyorum. Massai Mara'lı 2 savaşçı, Boni ve Lemarti; köylerini ziyaret eden insanların onları davet ettikleri yerlere gidiyorlar ve değişik kültürler tanıyorlar. Bu  kez bir müzisyene iade-i ziyaret yapıp New York'a geldiler. Kenya nire New York nire... 

Ellerinde anne babalarının tükürerek kutsadıkları çubukları, onuru temsil eden kırmızı ağırlıklı rengarenk kıyafetleri ve üstlerinden çıkarmadıkları bir sürü takılarıyla... Dolaştıkça gördükleri her şeye şaşırıyorlar. Ama nasıl oluyorsa İngilizceleri çok iyi :)

-Nee, bir köpek 300 dolar mı?!
New Yorkluların paralarını bir duvardan (bankamatik) almasına "Dostum duvarı kırıp paranı alabilirler!", upuzun arabalara (limuzin) binmelerine, pet shop'larda köpeklere bakım yapmak için bu kadar para harcanmasına, erkeklerin sadece bir kadınla evlenebilmesine, herkesi bu kadar zengin sanırken sokaklarda evsiz insanların olmasına ve kimsenin onları umursamamasına, sıkıştırılmış ineği (hot dog) afiyetle yemelerine, polislerin çubukları (cop) olmasına ama bunların onların kutsanmış çubuklarına benzememesine, kadınların da erkekler kadar çalışmasına... her şeye!

Müzisyen kankalarıyla NY hatırası

Kendi ülkeleriyle karşılaştırıldığında asıl cangıl, bu kocaman ve çıldırmış gibi vızır vızır bir hayatın sürdüğü, kimsenin birbirinin gözlerine bile bakmadığı, birbirinden korktuğu büyük şehir. Çok eğlendiler ama beton ormanından kendi ormanlarına dönmeyi de sabırsızlıkla beklediler. 

Dönmeden önce son olarak 42 kilometrelik bir maratona katılıp tamamlamayı, evsizlere yemek veren gönüllü bir aş evinde çalışmayı, bir pet shopta köpek yıkayıp (ki hiç hoşlanmadılar) bahşiş almayı, bir çöpçatana başvurup tişört ve kot giyerek bir kadınla buluşmayı bile tecrübe ettiler. Ama 30 yaşına gelmeden ailelerinden izin almadan içki içmeleri yasaktı. Savaşçı olsalar da! Üstelik bir kadınla evlenmeye karar vermek için onların geldiği yerde bir hafta yeter de artardı bile!

Buluştukları kadın tabii ki köylerine gelip keçi sağmayı, her gün onca yoldan su taşımayı, saçını  kazıtmayı, kilometrecelerce mesafeden odun taşımayı, inek kanı içmeyi ve ikinci bir eşe tamam demeyi kabul etmedi :)

-Sizin çubuklar da kutsanmış mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder