11 Aralık 2011 Pazar

Sevgiyle pişirmek

Yemek yapmayı severim. Balık yapmayı da. Ancak mümkünse balıklar temizlenmiş olacak. Aksi halde ayıklarken, balığın değil de benim içim çıkıyor gibi hissediyorum. Bu akşamki balık nedense  istediğim gibi olmadı. Lezzet iyiydi de, görüntü ofsayt idi. Belki de içine sevgimi katmadığımdandır. 

Yemeğe sevgi katmak... Bu saçma laf da, eskiden gittiğimiz bir yerin çalışanı abladan bize geyik malzemesi olarak kaldı. Kadıköy'de Küp Börek diye bir yer vardı eskiden, hala var mı bilmiyorum. Bahçesi güzel, ağaç altı serin filan...

Bir gün arkadaşla gittik, bahçede oturduk. Bir şeyler yiyip çay içtik. Arkadaş da çayı beğendi mi ne... İşgüzarlık edip "Çok güzel olmuş çayınız, elinize sağlık" deme gafletinde bulundu. "İçine ne katıyorsunuz, tomurcuk mu bergamut mu?" diye de sordu peşinden. Oy... Teyze gözlerini aça aça "İçine sevgimizi katıyoruz, ondan böyle lezzetli!" deyiverdi. Kalakaldık. Hesabı ödeyip kaçtık. O yüzden bir şey pişirirken içine sevgi katmak, pek mühim. Lütfen yani.

Bu şarkı da, içlerine sevgi katamadan pişirdiğim bu akşamki balıklar için gelsin. Sizi sevgiyle anıyorum... Rakı-keyf haliyle mobilya montajını bitiren bey, I levye...

Pazar akşamı özeti, 3B:  Balık, banyo, Behzat Ç. 

4 yorum:

  1. Bu "içine sevgi katmak" ile ilgili 60+ yaşındaki bir arkadaşımdan duyduğumu anlatayım.

    Eskiden şirket yemekhanesi ile o ilgilenirmiş. Bir aşçı varmış tabi, yemekleri harikaymış. Bir gün yemekhaneye girdiğinde adamı, yemeğin içine avucu ile üç kere birşey dökerken görmüş ama avcu boşmuş. Sorduğunda da "sevgimi katıyorum" cevabı almış.
    Arada aklıma gelince ben de yapıyorum!

    YanıtlaSil
  2. valla benim aklıma gelmiyor pek galiba. ananem de yıllardır çiçekleriyle konuşuyor, difembahyanın bi kez olsun bu muhabbet hatırına daha çok açtığını görmedim. herkes anlamıyor sanırım bu sevgi meselesinden.

    YanıtlaSil
  3. Üniversiteye hazırlık döneminde yaz bekarı baba ile evde kalmıştım dersane yüzünden, annemgiller yazlıktaydı.
    Annemin menekşeleri ile konuşuyordum sıkıntıdan. Baba evde durmuyordu tabi.
    At nalı kadar büyümüştü çiçekleri. Annem görünce şaşırmıştı. Köpeklerim ile iletişimimnden bahsetmiyorum bile.

    YanıtlaSil
  4. hahaaa, gerçekten işe yarıyor yani :) kedilerle iletişimim had safhada, ama çiçek ve yemek konusunda kendimi geliştirmeliyim demek ki.

    YanıtlaSil