Metis ajandasını sektirmeden her sene alırım. Severim de. Kitap gibi okunan ajanda fikri hoşuma gidiyor. (Ofisteki çekilişte bana alınan uyuz ajandaya hiiç değinmiyorum, pek sevimsizdi. Neyse.)
Metis'in bu yılki ajandası beyden hediye geldi. 2012 konsepti "Olmayan Kelimeler". Sayfaları karıştırdım şöyle bir... Hoşuma gidenlerden bazılarını aktarayım dedim.
"Yeni yıl için alternatif mutluluk kaynakları:
Bir çocuğun uykudaki gülücüğünü görmek (ki Kamerun'da wo-mba derlermiş); hafif serin hafif berrak bir denizde yüzmek; sevgilinin kokusunu ya da kuraklıktan sonra yağan ilk yağmura eşlik eden hoş kokuyu (petrichor denmiş İngilizcede) içine çekmek..." (Sf. 21)
"Aşk deyip geçmeyelim. Hindu diyalektlerinden Boro farkı koymuş: Onsay seviyormuş gibi yapmak, ongubsy kalpten sevmek, onsia son defa sevmek. Yunancadan türetilen anaxiphillia yanlış insana aşık olmak demekmiş; belki ladesaşk'ı, anlaşamayacağını bile bile birine aşık olmayı ve reddineaşk'ı, seni sevmediğini bildiğin kişiye aşık olmayı zikrederek ayrıntılandırabiliriz bunu." (Sf. 43)
"Huiji-jiyi (Çince), hastalığı anlaşılmasın diye doktorun tavsiyelerine uymamak. Acaba şöyle hastalıklar mı söz konusu? Cacospectamania tiksindirici bir şeye gözünü dikip bakma saplantısı veya ximelolagnia bacak bacak üstüne atmış kadınlara bakma dürtüsü." (Sf. 57)
"Yürümek deyip geçmeyelim. Bummeln (Almanca) aylak aylak gezinmek; dowora (Zimbabwe) uzun süre çıplak ayak yürümek; murr-ma (Wagiman, Avustalya) suda ayağıyla bir şeyler arayarak yürümek; papad (Filipinler/Manobu) en ağır yürüyen yetişsin diye yavaş yürümek; uitwaaien (Hollandaca) rüzgarlı havada keyfine yürümek." (Sf. 81)
"egoduvarı diplomaların, sertifikaların, ünlü kişilerle fotoğrafların asıldığı duvar; egosörfü insanların internette kendi adlarının bulmak için gezinmeleri" (Sf. 159)
"Yeni yıl için alternatif mutluluk kaynakları:
Bir çocuğun uykudaki gülücüğünü görmek (ki Kamerun'da wo-mba derlermiş); hafif serin hafif berrak bir denizde yüzmek; sevgilinin kokusunu ya da kuraklıktan sonra yağan ilk yağmura eşlik eden hoş kokuyu (petrichor denmiş İngilizcede) içine çekmek..." (Sf. 21)
"Aşk deyip geçmeyelim. Hindu diyalektlerinden Boro farkı koymuş: Onsay seviyormuş gibi yapmak, ongubsy kalpten sevmek, onsia son defa sevmek. Yunancadan türetilen anaxiphillia yanlış insana aşık olmak demekmiş; belki ladesaşk'ı, anlaşamayacağını bile bile birine aşık olmayı ve reddineaşk'ı, seni sevmediğini bildiğin kişiye aşık olmayı zikrederek ayrıntılandırabiliriz bunu." (Sf. 43)
"Huiji-jiyi (Çince), hastalığı anlaşılmasın diye doktorun tavsiyelerine uymamak. Acaba şöyle hastalıklar mı söz konusu? Cacospectamania tiksindirici bir şeye gözünü dikip bakma saplantısı veya ximelolagnia bacak bacak üstüne atmış kadınlara bakma dürtüsü." (Sf. 57)
"Yürümek deyip geçmeyelim. Bummeln (Almanca) aylak aylak gezinmek; dowora (Zimbabwe) uzun süre çıplak ayak yürümek; murr-ma (Wagiman, Avustalya) suda ayağıyla bir şeyler arayarak yürümek; papad (Filipinler/Manobu) en ağır yürüyen yetişsin diye yavaş yürümek; uitwaaien (Hollandaca) rüzgarlı havada keyfine yürümek." (Sf. 81)
"egoduvarı diplomaların, sertifikaların, ünlü kişilerle fotoğrafların asıldığı duvar; egosörfü insanların internette kendi adlarının bulmak için gezinmeleri" (Sf. 159)
Muhteşem, bayıldım bu yazıya :)) Kültüre bağlı dil gelişiminin harika örnekleri işte.. Bu arada Almanca'daki "Bummeln" aynı zamanda birşey almaya niyetin olmadığı halde, alışveriş merkezlerinde "öylesine bakıyorum işte" ruh haliyle dolanmak anlamına da geliyor ve özellikle yeni çocuğu olan ve işsizlikten bunalıp kendini mall'lara atan kadınların sık sık kullandıkları bir kelime :))
YanıtlaSil:) Teşekkür ederim :) Ben keyifle okuyorum ajandayı, kendi kendime güldüğüm epeyce yer oldu. Tuhaf ve hepimizin yaşadığı bazı ayrıntılar için de bir kelime bulunmasını istedikleri bölümler ilginç. Almancayı unuttum epeye, böyle ayrıntılar eğlenceli!
YanıtlaSil