13 Ocak 2012 Cuma

Uyuz işler

Bürokrasiden nefret ediyorum, hele böyle bitti sanırken hortlayıp insanı arkadan dişleyen işlere iyice gıcık oluyorum. Misal, evlenirken taşınma öncesi teee eylülde kapattırıp iptal ettirdiğim ve bunları yaparken de "Bakın bir şey kalmadı di mi, eminsiniz?" deyip "Ay evet evet, bitti gitti" cevapları aldığım ev telefonu ve adsl hattı 4 ay sonra tebelleş oldu başıma.



Önce ev telefonuna, kapattıktan aylar sonra 56 TL'lik bir borç saplayarak ödettiler, yok efendim sonraki aya devredermiş de, takip etmem gerekirmiş de bilmem ne... İyi de bunu kapatırken söylemek çok mu zor? Ama ttnet hepsinden fena çıktı. Zira geçen gün bir avukat arayıp 278 TL yüzünden icra takibi başlatacağını söyleyince kan beynime zıpladı. Hayatta borçla, icrayla işim olmamış, bu ne la?

Dedim 4 aydır neredeydiniz, dağ başında yaşamıyorum ki ben, mail adresim de cep telefonum da var sizde! Kampanya, zırt-pırt için yüz kez arar, bin kez mail atarsınız. Böyle bir durum için 4 ay mı beklediniz, bravo! Yok 2 yıllık taahhüt etmişim de, süre dolmadan bırakmışım da... N'apayım yahu, zamanında belirt; gereği neyse yapayım. Kapatırken bilmiyor muydunuz bunu?

Avukat "Valla bu işlere bakıyorum ama benim de başıma aynısı geldi, şikayet dilekçesi verin. Ayrıca uzunca bir liste var, alfabetik sırayla arıyoruz; size anca ulaştık"  dedi. Yani  ismi Z ile başlayan kişiye sıra gelene kadar o para katlandıkça katlanıyor, faiz işledikçe işliyor! Nefismiş valla. Ne diyeyim, hayatımdan çıktığınız için çok mesudum.

O değil de Tchibo'nun kahveleri çok nefis. İki paket aldım ev için. Biri Guetamala Medium, öbürü African Blue, yemin ediyorum masanın altındaki paketten taşan kokusu ofisi sardı. Herkes, yav eve götürme de burda içelim diye salça oldu. Pek hesaplı olmaları da ayrıca takdire şayan. Seviyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder