"Very far away from anywhere else"/ Her Yerden Çok Uzakta. İncecik bir kitap, ama bir anda içine alıyor okuyanı. İki gencin birbirlerini, aşkı, kendilerini ve hayatı tanıma/bulma süreçleri... Böyle deyiverince olmuyor tabii, okumak lazım. Zaten 95 sayfacık, su gibi geçiyor.
"Önceden de oldu yüce anlarım.
Bir kez geceleyin parkta yürürken,
yağmur altında, güzün.
Bir kez çöl ortasında, yıldızlar altında,
ekseni üzerinde dönen
yeryuvarına döndüğüm gün.
Kimileyin düşünürken,
sadece düşünüp tartarken olan biteni.
Ama hep yalnız.
Kendi başıma.
Bu kez yalnız değildim.
Yüce dağ başında bir arkadaş vardı
yanımda.
Natalie.
Birşey yok "hiçbirşey" yok bundan üstün.
Ömrümce görmezsem de bir daha,
eh diyebilirim yine de:
Bir kez orada bulundum"
Kitaptaki erkek kahramanımız Owen, Natalie'ye aşık olmaya "karar verir". Mühim nokta bu.
"Tekrar güldü ve bana baktı. Sadece bir saniye. Ama baktı ve gördü. Kendisinin neye benzediğini görmek için bakmıyordu bana, benim neye benzediğimi görmek için bakıyordu. Benim için son derece sıra dışı bir şeydi bu..."
"Daha yıllarca yaşamam gerekiyor, bunu nasıl becereceğimi bilmiyorum."
" Korkuyorum, dedim.
Paltomun içine doğru, 'Neden?' diye sordu.
Yaşamaktan."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder