9 Şubat 2011 Çarşamba

Gündüz TV izleme

Evde istirahat hali... Sağımda solumda şuruplar, pastiller, C vitaminleri ve burun fısfısları... Kedükler üstümde yatıyor, ben hapşırdıkça yerlerinden zıplayıp kaçıyorlar. Sonra tekrar vaziyet al, mayış. Sevmem sürekli yatma halini, sıkılırım. Ayak bileğimi kırdığımda 3 ay yatmıştım da, delirmeme ramak kalmıştı. Doktorla o kadar antibiyotik için pazarlık ettim, ısrarla rapor yazdı. "Yat dinlen, bu ilaçları kullan, bol sıvı al." Peki. Ihlamur ve tavuk suyuna çorba kürüne devam...

Gündüz kuşağı programları beni daha çok hasta ediyor, dumura gark ediyor, onu anladım. Derya Baykal yünün içinden çıkan silindir kartondan bilezik yaptı demin. Sevgililer günü mantısını göremeden değiştirdim kanalı. İsabet. Ebru Şallı pilates dersindeydi. Değiştir. Seren Serengil evlilik programı sunuyor. İşte bu komikmiş. Absürt bir durum. Bu arada, TNT'yi kaybetmekten ötürü müteessirim. Petek Dinçöz, Mehmet Ali Erbil... Oy oy, kaç!

Ne diyordum, hah, evlilik programları. Seren Serengil eskittiği kocaları halka yapıp boynuna taksa, Masai Mara zürafası az gelir. Bu programda işi ne? Bir yanda bakıyorum, yurdum insanı evlilik için ne hallere düşer olmuş. Koca derdi dağları aşmış. Sorulan ilk soru da "Maaşın ne kadar? Evin var mı?" Bir teyze çıktı, yeminle 80 vardır, zor yürüyor. O da dedi: "Evin var mı?" Teyze senin ne işin var orda? Olsa olsa "Huzur evin var mı?" diye sormalısın sen. Bu yaşta evlenip n'apacaksın? Adam bir  bardak su istese sevabına, kalkıp veremezsin ki. Hesabı şuymuş, adamın evi torunlarına kalsınmış. E ya sen önce gidersen, takma dişlerini mi bırakacaksın adama?

O kadar acayip ki. 21 yaşındaki muhasebeci kız da koca derdinde, 80'lik sütlaç teyze de. Sorular ise aynı: "Maaşın ne kadar, evin var mı?" Çıksa karşına 30'luk bir oğlan, evi var mıdır sence? Benim yok misal. Erkek olup da çıkaydım bu programlara, bulamazmışım bir kısmet. .

Neyse, bakayım kitaplığa... Elbet elime gelir bir şey. Gündüz programı bildiğin elektrik sarfiyatı, beyin hücresi ziyanı...

2 yorum: