O değil de, hafta sonu da bitti. Güzeldi müzeldi ama geçti işte. Annenin evde yemek pişirmesi, kenarda köşede kalan işlere girişmesi dışında gezdik dolandık. Nefis kahvaltı, gazete keyfi ettik; kuzen geldi, yemek-çay, yağmurda Cadde'de yürüyüp alışveriş vs, sahlep içtik. Oh. Kestane şekeri yedim ben.
Remzi Kitabevi'nde daldım, çıkasım gelmedi. İstediğim birkaç kitap gelmemiş. Murathan Mungan'ın 'Kibrit Çöpleri'ni aldım. Bir de kitap ekinde eleştirisini okuduğum, Aslı E. Perker'in 'Sufle'sini. İsmi pek iştah açıcı geldi, ne yalan söyleyeyim... Bayılırım sufleye. Anneme de Ayşe Kulin'in iki yeni kitabını. 'Hayat'. Öbürü de 'Hüzün'. Seviyor bu kadını. Alıyorum ben de.
Obi, Sufle'yi beğendi galiba. "Ondan başla" der gibi geldi bana.
Şimdi de Behzat Ç. izliyorum. Angaralı polis Behzat. Sevdim kendisini. İstanbul'a gelince ilk iş Taksim'e gitmelerine, meşhur ıslak hamburgeri beğenmeyip kurusunu istemelerine, kaşarlı dürüme gıcık olmalarına güldüm. Ağzı bozuk filan ama samimi adam bu Behzat. Severim antikahraman abileri. Harbi olurlar. Böyle kaybeden filan ama, dobra, babacan... Bip bip'leri tahmin etmek de eğlenceli oluyor, gerçi ezberledim artık.
Neyse, banyo mayıştırdı; sütümü içip yatayım ben.
obi ne tatlı bişey öyle.. bana gel obi ben sana yaparım suffle :))
YanıtlaSil:) hem okumasını hem yemesini sever kendisi :P
YanıtlaSil