Cumartesi, şahane güneşli bir gündü. Nedense gazete ve televizyonların sağanak yağış öngörüsüne inanmak istemedim. Nefis Van kahvaltısı, veteriner ziyareti derken aile ziyareti için yola çıktık. Yazdan kalma bir gün, deli sıcak. Sonmuş meğer. Bileydim bu kadar şikayet etmez, paçasına yapışır bırakmazdım. Kış geldi mi gerçekten? Öyle görünüyor. Pöh.
Anne ise neredeyse bütün kışlığımızı yığdı arabaya. Fındıktan üzüm suyuna, marmelattan turşuya... Browni, aşure, mısır ekmeği, karalahana da cabası. Güzel bir 2 günden sonra yine başlıyor hafta. Başlamasa eyiydi. Obi ilaçlı mamayı yedi, yine yapıştı bana. La olm, acık huzur ver... (Ama aksamıyorsun, çok mesuduz. Ve Yoda, seksek kardeşinle ilgileniyoruz diye küsme, seni de seviyoruz. Salonda olduğumuz halde yokuz sanıp çalışma odasının kapısında ağlasan, kedi belgeselini bizden daha ilgili izlesen bile...)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder