4 Ekim 2011 Salı

Mazi hortlağı bünye

Cem Yılmaz doğru söylemiş. İlkokul arkadaşlarını 25-30 sene sonra bulmak hakkaten saçma. "Naptın?" "Okumayı söktüm, sen?" Ben facebook'tan bile sildim, yıllar geçmiş tek laf etmemişiz; görüşmüyoruz koklaşmıyoruz. İhtiyaç da duymuyorum ne yalan söyleyeyim...

Bu konuya nereden geldim? Gelesim yoktu aslında. Şöyle oldu. Bugün ofisteki en civcivli anlardan birinde cep telefonum çaldı, ekranda tanımadığım bir numara. Açtım, ismimi söyledi karşıdaki. E doğru. Soyadımı da ekledi, o da doğru. E ama ben tanımadım? Bilmiş bilmiş "Nasıl tanımazsın, bende numaran kayıtlı ama" filan. Manasız bir ısrar. Böyle azarlar tonda. 

Sinirim yavaş yavaş kulaklarımdan beynime doğru çıkmaya başlamıştı ki, anadolu lisesinden biri çıktı! Oha! Neredeyse 20 yıl olmuş! Hayır, lisede de o kadar sevişmezdik. Bankacı olmuş, 4 sene önce evlenmiş, kocası mali müşavirmiş filan. Of, çok sıkıcıydı. Ama kapatamıyorum da. "Sen naptın, evlendin mi, kocan ne iş yapıyor, niye aramıyorsun hayırsız?" bilmem ne... N'apıcan la? Sanırsın daha dün görüşmüşüz, ben arayacakken caymışım, haber beklemiş halleri. Oyh, darlandım. Bütün gün pencerede çekirdek çitleyip, oradan sokaktaki insanı çenesiyle esir alan meraklı teyzeler gibi. Kaçamıyorsun, "Üf sus be" diyemiyorsun.

Hayır yani, aradan bin yıl geçmiş, köprünün altından Niyagara akmış, sen hala muhabbet peşindesin. Nerden esti, ben şimdi nasıl seni hayatıma dahil edeyim, mevzuya neresinden gireyim? Yok, "O boşanmış, bu kel kalmış, şu nedense koptu, öbürü yavrulamış, sen kimleri görüyorsun"dan öteye gitmez ki bu sohbet. 

Ama nasıl olduysa 10-12 dakika sürdü, hatta benim görüştüğümü öğrendiği, onunla aynı şehirde yaşayan ama onunla en görüşmek istemeyen kişinin tel numarasını sordu ısrarla. "Aa, mutlaka ziyaret etmek isterim" diye de ekledi. İşte o an kaçma vaktinin geldiğini anladım.  Gaç gaç... Ee, toplantım var deyip dar sıvıştım! Yalan tabii. Lakin utanmıyorum da yani. Anlar insan biraz halden. Yoksa utanmalı mıyım? Amaaan neyse.

3 yorum:

  1. Ben lisedeyim. Bundan en son sadece 3 sene önce görüştüğüm arkadaşlarımdan bile şimdi tırım tırım kaçıyorum. Bir senede neler olabiliyor insana, onlar bunun kanıtı.
    Karşılaştıklarım da oluyor mesela. Bir tanesi oturup o gün sevgililerini mi saymıştı ne yapmıştı. O güne kadar 30 tane sevgilisi olmuş bilmem ne... Sonra onunla aramızda olan bütün iletişim bağlarını kopardım.
    Yani diyemiyorsun, kaltaklığın bokunu çıkarmışsın diye. Oturup dinlemek zorunda kalıyorsun. Sonra da bir daha hiç görüşmemek üzere gülümseyip "Görüşürüz" diyorsun. Çok sahte.
    Ama kendimi o kadar sahte hissetmeme onlar neden oluyor ben değil.
    Mesela ben eski tanıdığımı sokakta görsem, tanımıyor gibi yapar işime devam ederim. Kimseyi yolundan alıkoymamalı.
    Vee sanırım artık bu yorumu bitirsem iyi olur... Bi' uzadı yani..

    YanıtlaSil
  2. Valla bir de böyle yolda görüp "Aaay, mutlaka görüşelimmm" deyip hiç aramayacağını bile bile telefon alıp vermeler, sonra da zerre sallamamalar yok mu; yapmacıklığın zirvesi, evlerden ırak. Sevgili sayanın ağzına misal, terlikle vursaymışsın(ız) keşke.

    YanıtlaSil
  3. Ben kaydediyor gibi yapıp siliyorum :D

    YanıtlaSil