Aile ziyaretinden geldik. Çok güzel geçti bu 2 gün. Rahmetli ananenin dağ köyündeki evine çıktık. Sadece kuş seslerinin duyulduğu mezarını ziyaret ettik. Mikro Karadeniz. Yeşile, oksijene doyduk. Hatta ben fazla doydum, uyku yaptı bünyede.
Dönüş yolunda ise Sapanca Gölü dibinde kahve molası. Bagajda bahçeden torbalar dolusu erik ve ıhlamur, köyden fındık ve cevizlerle döndük trafiği kilit İstanbul'a. Köyde ağaçtan topladığım dutları midemde getirdim.
Şimdi ise yol yorgunu, pestil gibi yatıyoruz. Akabinde de bir şeyler pişirmemiz gerekecek. Konuya uygun iki görseli iliştirip kaçayım ben...
Şimdi ise yol yorgunu, pestil gibi yatıyoruz. Akabinde de bir şeyler pişirmemiz gerekecek. Konuya uygun iki görseli iliştirip kaçayım ben...
Not: Tüm babaların ve baba adaylarının Babalar Günü kutlu olsun; en baba gününüz böyle olsun. Bizimkileri kutladık, kutlayamadıklarımız da mutlulukla geçirecekleri daha nicelerini yaşasın.
düdüklü tencere mi o! keşke ben de sığsam :))
YanıtlaSilevet, düdüklü. bizim oğlanlar buna anca patisini sokar :)
YanıtlaSil