Mehmet Tez, Milliyet Pazar'da yazmış. Yazdıklarının neredeyse hepsine katılıyorum, özellikle kırmızı bölüme.
Ofise dayanmamı sağlayan tek şey kulaklık ve dinlediğim müzik... Elleşmeyin!
"Efendim ABD’de bir dergi araştırmış, işyerinde kulaklık takanlar oradaki verimi düşürüyormuş. Şarkı sözleri içeren müzikler konsantrasyonu bozuyormuş. Falan filan... Haberi okudum ve dedim ki bu araştırma kesinlikle müzik zevki olmayan, olanları kıskanan, onların neden müzik dinlediklerini, bundan ne gibi bir tatmin ve keyif aldıklarını anlamayan, bunu bir türlü anlamadıkları için de sinirden çıldıranlar tarafından hazırlanmış olmalı.
Bir işyerinde kulaklık takmak bir kere konsantrasyonu artırır. Bir çalışan her gün ne kadar anlamsız geyik muhabbetine maruz kalıyor bunu hepimiz biliyoruz. İnsan kendini soyutlamak istediğinde kulaklık hayat kurtarıyor. Üstelik kendinizi kapana kısılmış, bıkmış, usanmış hissettiğinizde dinlediğiniz bir şarkı sizi hayata döndürebiliyor. Kulaklık size kalabalık ve kaotik bir ortamda paralel evrene bir kapı açıyor.
Bu araştırmaların sonucunda işyerinde kulaklık yasağı falan gelecekse kampanyamızı şimdiden başlatalım. Kulaklığımıza dokunmayın!"
Merhabalar, oncelikle blogunuzu severek ve begenerek izledigimi belirteyim yani bu yorumun amaci giciklik degildir :))
YanıtlaSilNe yazik ki bu yazdiklarinizin hicbirine katilmiyorum - katilamiyorum. Nasil bir isyerinde calisiyorsunuz, sizin isyeriniz ile bizimkini veya digerlerini kiyaslamak ne kadar mantiklidir bilemem ama... emin olun kulakliklar ve muzik bazi insanlarin konsantrasyonunu bozabiliyor (bkz: ben) :) ve emin olun bu muzik zevkim olmadigindan, muzik dinleyenleri kiskandigimdan falan degil :) yani bazilarinin zevk aldigi seyler digerlerini rahatsiz ediyor olabilir, sebep sadece bu...
Merhaba, gıcıklık amaçlı olduğunu düşünmemiştim zaten :) Herkes aynı düşüncede olmak zorunda değil. Biri müzikle işine konsantre olabilirken, bir başkası olmayabilir.
YanıtlaSilBen kulaklıkla çalışmaktan son derece mutlu ve de memnunum. Müziği kulaklıkla dinlediğim için dışarıya herhangi bir müzik yayını yapmıyorum, yani başkasını rahatsız edecek bir durum yok ortada. Hem başkalarının geyiklerini duymak zorunda kalmıyorum, hem de sevdiğim şarkılar sayesinde keyifle çalışabiliyorum. Milletin zırvalarındansa, müzikle işime daha iyi konsantre olabiliyorum.
Bütün ofise bangır bangır müzik dinletenlerden haz eden biri değilim. Kulaklıkla kendi kendine müzik dinlemek veya bütün ofise kendi dinlediğini bangır bangır dinletmek... Ben ilk gruptayım.
ben kulaklıklarım olmasa son 15 senedir her kazı sezonu yeniden aklımı kaçırırdım. çizim masasına sabah güneş doğmadan oturup geceyarısından çok sonra kalktığımı bilirim. 10-15 kişi aynı anda çalıştığımız halde çıt çıkmaz aslında, müzik benim akıl sağlığım için lazım. güzel şeyleri hatırlamak için, arada doğrulup camdan dışarı bakabilmem için.
YanıtlaSilböyle pofuduk kulaklıkları şehirde kullanıyorum, kazıya kulak içine sokulanlardan götürüyorum, hem böylece beni indie'ci brit-pop'çu bilen arkadaşlarım arada jastin timbırleyk dinlediğimi anlamamış oluyor :)
ben de hem aklımı kaçırmama, hem de içimden 10'a kadar sayıp sakinleşme konusunda çok faydasını görüyorum kulaklıkla müzik dinlemenin :) bir yandan güzel şeyleri hatırlatıyor, bir yandan da iş yaptığını unutturup çaktırmadan moral veriyor. jastin olsun, florence olsun; müzik iyidir iyi. eski kreatif direktörüm akşamüstleri sinirler laçka haldeyken "haydi toksin atıyoruz" diye müslüm dinletirdi :)
YanıtlaSilbenim çalıştığım işyerinde kulaklık yasaktı. müzik filan yok, gelip kulağından alıveriyolardı adamın. ayağa kalkmak da yasaktı gerçi. güldüm diye kaç kere uyarıldım, hatta ayakta güldüm diye. şimdi düşününce cehennemde çalışmışım, cv'mde özellikle belirtmek istiyorum.
YanıtlaSilayağa kalkmak yasak, gülene uyarı cezası? oha! e orası çalışma kampıymış neredeyse, işyeri demek ayıp... istifa ettiğin gün koca kulaklıkla kafasına kafasına vursaydın ilgili kişinin. ayakta kulaklıkla müzik dinleyip bir yandan da gülseydin üstüne...
YanıtlaSil