NTV'yi açınca sabahları, Osman Müftüoğlu çıkıyor karşıma. Kendisiyle şöyle hayali bir diyalog yaşasak misal canlı yayında, nasıl olur acaba?
Sunucu: Hatta bir izleyicimiz var, merhaba...
Ben: Merhaba, Osman Bey'e bazı sorularım olacaktı.
Osman Bey: Merhaba, buyrun efenim.
B: Osman Bey, ben sabah kahvaltısını danışacaktım size. Ben acıbadem kurabiyesiyle başlıyorum.
O: Ee, pek tavsiye etmiyoruz aslında, peynir domates detoks açısından...
B: Onları da üstüne yiyorum. Hele İzmir tulumuysa kibrit değil, sigara kutusu kadar yiyorum. Kızarttığım ekmekleri de kekikli zeytinyağına banıyorum. Üstüne reçel. Arada yeşil elma yerim ama çok değil, günde 5-6 tane.
O: Hmm, olmadı bu... Peki öğün aralarında, kuru kayısı, ceviz?
B: Evet, alıyorum kuruyemiş kavanozumu yanıma, Antep, Kaju, tuzlu... artk ne fıstık varsa şansıma. Bir bakıyorum, aa bitmiş!
O: Detoks açısından, bunlar çok yağlı...
B: Genelde Toblerone, Damak ve Milka yiyorum, bir kutu bitiyor film izlerken... Bir de Beypazarı kurusu ve ayran, çok yakışıyor valla.
O: Ooo, fena. Egzersiz?
B: Kanepe egzersizlerim var. Bütün hsonunu onunla geçiriyorum, seviyoruz birbirimizi.
O: Hmm, ee, ıı... O zaman bir obezite sorunuyla karşı karşıyayız.
B: Yoo, sadece popom biraz büyük. Ne demişler yemeğin salçalısı, kadının kalçalısı...
S: Eee, küçük bir reklam aramız var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder