25 Nisan 2010 Pazar

Detoks sohbetleri


NTV'yi açınca sabahları, Osman Müftüoğlu çıkıyor karşıma. Kendisiyle şöyle hayali bir diyalog yaşasak misal canlı yayında, nasıl olur acaba?

Sunucu: Hatta bir izleyicimiz var, merhaba...

Ben: Merhaba, Osman Bey'e bazı sorularım olacaktı.

Osman Bey: Merhaba, buyrun efenim.

B: Osman Bey, ben sabah kahvaltısını danışacaktım size. Ben acıbadem kurabiyesiyle başlıyorum.

O: Ee, pek tavsiye etmiyoruz aslında, peynir domates detoks açısından...

B: Onları da üstüne yiyorum. Hele İzmir tulumuysa kibrit değil, sigara kutusu kadar yiyorum. Kızarttığım ekmekleri de kekikli zeytinyağına banıyorum. Üstüne reçel. Arada yeşil elma yerim ama çok değil, günde 5-6 tane.

O: Hmm, olmadı bu... Peki öğün aralarında, kuru kayısı, ceviz?

B: Evet, alıyorum kuruyemiş kavanozumu yanıma, Antep, Kaju, tuzlu... artk ne fıstık varsa şansıma. Bir bakıyorum, aa bitmiş!

O: Detoks açısından, bunlar çok yağlı...

B: Genelde Toblerone, Damak ve Milka yiyorum, bir kutu bitiyor film izlerken... Bir de Beypazarı kurusu ve ayran, çok yakışıyor valla.

O: Ooo, fena. Egzersiz?

B: Kanepe egzersizlerim var. Bütün hsonunu onunla geçiriyorum, seviyoruz birbirimizi.

O: Hmm, ee, ıı... O zaman bir obezite sorunuyla karşı karşıyayız.

B: Yoo, sadece popom biraz büyük. Ne demişler yemeğin salçalısı, kadının kalçalısı...

S: Eee, küçük bir reklam aramız var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder