18 Nisan 2010 Pazar

Kendi olarak sana gelen



"Kendi olarak, sana gelen
Sana gereksinimi olmadan, seni isteyen
Sensiz de olabilecekken, seninle olmayı seçen
Kendi olmasını, seninle olmaya bağlayan"

 Oruç Aruoba 

Uyuz bir pazar günü için fazla romantik oldu di mi? Neyse, idare edin artık.  Banyo yaptım, evi toparladım, bulaşıkları yıkadım; geç de olsa bugün pek hamaratım! Bütün gün burnumu bile çıkarmadım dışarı. Bütün hafta sonu evdeydim yani, hatta kanepemde. Şahane! 

Evde çikolata kalmamış. E ama çok fena bir şey buu! Dondurmayla idare edeceğim artık. Peki ama derin dondurucudaki kaymak-çikolata-vişneli dondurmanın neden sadece vişnesi yenebilecek durumda da, gerisi kazık gibi? Sorarım size. Ben de vişneyi bitirdim, mayhoş mayhoş iyi geldi. Pijama ve dondurma iyi bir ikili. Bridget Jones çağrışımı mı? Cık cık, ne ayıp. Yarından itibaren yine erken kalkmaya başlamak zorundayım. Buraya kadarmış. Bu fikre alıştıramadım kendimi hâlâ. Neyse, adios!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder