23 Nisan 2010 Cuma

Sıcak ve kalabalık



Gazete almak için dışarı çıktım, kendimi kaptırıp Suadiye'ye kadar yürüdüm. Çok sıcak, çok kalabalık... Caddebostan'a kadar gidecek enerjim yoktu, geri döndüm. Dönüşte bir mağazaya girdim, iş için pantolon-bluz aldım hiç aklımda yokken. Ama hiç de ucuz değilmiş böyle şeyler, maaşıma zam istiyorum! Mağazada yaza merhaba diyorlarmış, limonata-dondurma ikram ettiler. Pek nazik bir davranış. 

Kadın, denediklerimin hepsini almam için pek ısrarlı oldu, ısrarcı tezgahtarlara kaba davranmak adetim değildir, parayı ben verdiğim için reddettim kendisini kibarca. Hediye etseydi hayır demezdim ama. Tarzım olmayan şeyler içinde kendimi rahatsız, iğreti hissediyorum zaten. Kot-spor ayakkabı yasak diye, penguen misali siyah pantolon beyaz gömlek giyesim de yok yani, kusura bakmasınlar. 

Bugün doğum günü olan bir arkadaşı aradım kutlamak için, Bebek'telermiş, "Sen de gel" dedi. Bostancı-Bebek mesafesini ve 23 Nisan trafiğindeki korkunç kalabalığı düşünüp hayır demek zorunda kaldım. İşte İstanbul'da yaşamak böyle bir şey. Şimdi de TRT'deki 23 Nisan töreni açık, Canım Ailem'de Meliha rolündeki abla sunuyor, Şebnem Bozoklu idi sanırım adı. Halit Kıvanç'lı törenleri hatırladım da, hey gidi günler...

Evde yayıp film izleyerek Beypazarı kurusu-ayran-toblerone mönüme devam etmeye karar verdim. Televizyonda ise yüksek makamlara bir günlüğüne geçmiş çok bilmiş veletler var.

Moğollar'dan Engin Yörükoğlu hayatını kaybetmiş, üzüldüm. 4 sene dayanabilmiş o korkunç hastalığa, huzur içinde uyusun...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder